Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | cull out v. | koparmak |
Phrasals | ||
Phrasals | cull out v. | ayıklamak |
Phrasals | cull out v. | çıkarmak |
Phrasals | cull out v. | seçmek |
Phrasals | cull out v. | seçip ayırmak/almak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | cull (someone or something) out of (something) v. | (birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak |
Phrasals | cull (someone or something) out of (something) v. | (birini/bir şeyi bir şeyden) ayırmak |
Phrasals | cull (someone or something) out of (something) v. | (birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak |
Phrasals | cull (someone or something) out of (something) v. | (birini/bir şeyi bir şeyden) elemek |
Phrasals | cull (someone or something) out of (something) v. | (birini/bir şeyi bir şey) dışı bırakmak |
Phrasals | cull out of v. | -den çıkarmak |
Phrasals | cull out of v. | '-den ayırmak |
Phrasals | cull out of v. | '-in dışında bırakmak |
Phrasals | cull out of v. | '-den elemek |
Phrasals | cull out of v. | bir şey dışı bırakmak |