Verlauf

düz olarak

Bedeutungen von dem Begriff "düz olarak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	düz olarak	flatly adv.
2	General	düz olarak	flat adv.
3	General	düz olarak	literally adv.
4	General	düz olarak	aflat adv.
5	General	düz olarak	flat-footed adv.

Bedeutungen, die der Begriff "düz olarak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	değerli metalin külçe olarak satılmak üzere döküldüğü düz kalıp	skillet n.
Technical
2	Technical	elek olarak kullanılan düz kum taşı parçası	comal n.
Television
3	Television	dikey olarak düz olan	flatscreen [dated] adj.
4	Television	görüntü ekranı dikey olarak düz fakat yatay olarak yuvarlak olan	flatscreen [dated] adj.
Textile
5	Textile	komünist çin'de yaygın olarak giyilen, bol pantolon ve gömleğe benzer, dik yakalı ve düz bir ceketten oluşan basit bir giyim tarzı	mao suit n.
6	Textile	baskılı ve düz renkli olarak üretilen yün ve pamuktan hafif bir elbise kumaşı	muslin delaine n.
Architecture
7	Architecture	süs olarak kullanılan düz disk	bezant n.
8	Architecture	süs olarak kullanılan düz disk	bezzant n.
9	Architecture	süs olarak kullanılan düz disk	byzant n.
10	Architecture	süs olarak kullanılan düz disk	besant n.
11	Architecture	dekor amaçlı veya rötuş olarak uygulanan düz veya kıvrımlı pervaz	moulding n.
12	Architecture	eve bitişik olarak inşa edilmiş düz ve çatısız alan	deck n.
13	Architecture	(roma mimarisinde) bezeme olarak düz zeminlere kazınan hafif kavisli kanelür	strigil n.
Railway
14	Railway	ray olarak döşenen düz demir parçası	tram plate n.
Anatomy
15	Anatomy	dorsoventral olarak düz	depressed adj.
Botanic
16	Botanic	avrupa'ya özgü olup burada ve amerika'da saman ve yem olarak kullanılmak üzere yetiştirilen geniş ve düz yapraklı çok yıllık bir çayır otu	meadow fescue n.
17	Botanic	avrupa'ya özgü olup burada ve amerika'da saman ve yem olarak kullanılmak üzere yetiştirilen geniş ve düz yapraklı çok yıllık bir çayır otu	festuca elatior n.
Geography
18	Geography	ağırlıklı olarak düz bir ova üzerinde yükselen tepe	monadnock n.
Music
19	Music	polifonik bestenin bası olarak kullanılan düz melodi	ground n.
20	Music	bas olarak kullanılan düz melodi içeren kompozisyon	ground n.
Bookbindery
21	Bookbindery	ön kenar kırpılırken kitap omurgasını geçici olarak düz tutmak için yerleştirilen metal plaka çifti	trindle n.
Archaic
22	Archaic	(kürek olarak kullanılan) düz uçlu demir çubuk	slice n.
Engineering
23	Engineering	(haritacılık) tüm büyük daireleri düz çizgi olarak gösteren	gnomonic adj.