Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | disappointed in adj. | hayal kırıklığına uğramış |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | be disappointed in someone v. | biri tarafından hayal kırıklığına uğratılmak |
General | be disappointed in someone or something v. | biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak |
General | be disappointed in someone or something v. | birine/bir şeye kırılmak |
General | be disappointed in someone or something v. | biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak |
General | be disappointed in someone or something v. | birine/bir şeye bozulmak |
Colloquial | ||
Colloquial | disappointed in (someone or something) adj. | (biri/bir şey) karşısında hayal kırıklığına uğramış |
Colloquial | disappointed in (someone or something) adj. | (birine/bir şeye) kırılmış |
Colloquial | disappointed in (someone or something) adj. | (biri/bir şey) karşısında hüsrana uğramış |
Colloquial | disappointed in (someone or something) adj. | (birine/bir şeye) bozulmuş |
Speaking | ||
Speaking | I am disappointed in him expr. | beklediğim gibi çıkmadı |