doğurganlık - Türkisch Englisch Wörterbuch

doğurganlık

Bedeutungen von dem Begriff "doğurganlık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
doğurganlık fertility n.
She will undergo a treatment to increase her fertility.
Doğurganlığını artırmak amacıyla bir tedavi görecek.

More Sentences
General
doğurganlık fertility n.
Pesticides cause cancer, mental illnesses and fertility problems.
Pestisitler kansere, akıl hastalıklarına ve doğurganlık sorunlarına neden olmaktadır.

More Sentences
doğurganlık childbearing n.
This process occurs in all women of childbearing age.
Bu süreç doğurganlık çağındaki tüm kadınlarda görülür.

More Sentences
doğurganlık prolificacy n.
doğurganlık fecundity n.
doğurganlık fertility rate n.
doğurganlık fertileness n.
doğurganlık child-bearing n.
doğurganlık pregnancy n.
doğurganlık prolification n.
Biology
doğurganlık eugenesis n.
doğurganlık viviparousness n.
doğurganlık fitness n.
doğurganlık prolificity n.
Zoology
doğurganlık viviparity n.
Religious
doğurganlık sakti n.
doğurganlık shakti n.

Bedeutungen, die der Begriff "doğurganlık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 45 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
doğurganlık oranı fertility rate n.
Right now, Canada's fertility rate is 1.6.
Şu anda Kanada'nın doğurganlık oranı 1,6'dır.

More Sentences
Trade/Economic
doğurganlık oranı fertility rate n.
It is not at all healthy and affects the fertility rate.
Hiç sağlıklı değildir ve doğurganlık oranını etkiler.

More Sentences
Pharmaceutics
doğurganlık ilacı fertility drug n.
I'm taking a fertility drug.
Doğurganlık ilacı alıyorum.

More Sentences
General
doğurganlık oranı medium fertility rate of women n.
doğurganlık hızı fertility rate n.
Trade/Economic
nüfusun sürdürülmesine eşit doğurganlık oranı replacement fertility n.
doğurganlık oranı rate of fertility n.
Medical
doğurganlık durumu parity n.
azalan doğurganlık impaired fertility n.
doğurganlık potansiyeli reproductive potential n.
doğurganlık çağındaki kadınlar women in reproductive age group n.
menapoz öncesi doğurganlık çağındaki kadınlar premenopausal women of childbearing age n.
doğurganlık yaşı childbearing age n.
doğurganlık yaşı child-bearing-age n.
doğurganlık yaşı fertility age n.
doğurganlık ve adetlerin düzenlenmesi recovery of fertility and menstrual cycles n.
doğurganlık bilinci yöntemi fertility awareness method n.
doğurganlık bilinci fertility awareness n.
aşırı doğurganlık superfecundity n.
düşük doğurganlık subfecundity n.
toplam doğurganlık oranı total fertility rate n.
Physiology
doğurganlık dönemi fertility window n.
Statistics
doğurganlık oranı fertility rate n.
Marine Biology
yaşa dayalı doğurganlık age specific fecundity n.
mutlak doğurganlık absolute fecundity n.
potansiyel doğurganlık potential fecundity n.
göreceli doğurganlık relative fecundity n.
içgöçer başına düşen doğurganlık fecundity-per-recruit n.
Social Sciences
yüksek doğurganlık oranı high fertility rate n.
genel doğurganlık oranı general fertility rate n.
yaşa özel doğurganlık hızı age-specific fertility rate n.
doğurganlık yenilenme düzeyi replacement level of fertility n.
doğurganlık durumu para n.
Mythology
fenikelilerde aşk ve doğurganlık tanrıçası ashtoreth n.
fenikelilerde aşk ve doğurganlık tanrıçası astarte n.
fenikelilerde doğurganlık tanrıçası astarte n.
fenikelilerde doğurganlık tanrıçası ashtoreth n.
kelt ateş ve doğurganlık tanrıçası brigit n.
babil ve asur'da aşk, doğurganlık ve savaş tanrıçası mylitta n.
(iskandinav mitolojisinde) doğurganlık ve bereket tanrıçası dis n.
Anthropology
doğurganlık kültü takipçileri ve uygulayıcıları fertility cult n.
doğurganlık kültü fertility cult n.
doğurganlık ve bereketi artırdığına inanılan ritüel ve törenleri içeren doğaya tapınma sistemi fertility cult n.
(bazı kültürlerde) doğurganlık sembolü fertility symbol n.
(bazı kültürlerde) doğurganlık tılsımı fertility amulet n.