earshot - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

earshot

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "earshot" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
earshot n. işitme menzili
earshot n. kulak erimi
earshot n. duyma menzili
earshot n. kulak menzili
earshot n. işitme mesafesi
earshot n. duyma erimi
earshot n. işitme erimi

Bedeutungen, die der Begriff "earshot" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 38 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be out of earshot v. uzakta olduğu için işitememek
be out of earshot v. duyamamak
be within earshot v. duyabilmek
be within earshot v. yakın olduğu için işitebilmek
get out of earshot v. ses eriminin dışında kalmak
get out of earshot v. duyulabilir uzaklığın dışına çıkmak
get out of earshot v. duymayacak kadar uzaklaşmak
get out of earshot v. ses eriminin dışına çıkmak
get out of earshot v. duyulmayacak kadar uzaklaşmak
Phrases
within the earshot of expr. burnunun dibinde
Colloquial
within earshot (of somebody/something) expr. (birinin/bir şeyin) duyabileceği mesafede
within earshot (of somebody/something) expr. (birinin/bir şeyin) duyma mesafesinin içinde
within earshot (of somebody/something) expr. (birinin/bir şeyin) duyma mesafesinde
Idioms
be out of earshot of v. duyma erimi dışında olmak
be out of earshot v. duyamayacak kadar uzakta olmak
be out of earshot v. duyamayacak kadar uzak olmak
be out of earshot of v. duyma menzili dışında olmak
come within earshot v. duyulabilecek mesafeye gelmek
be out of earshot of v. işitilemeyecek kadar uzakta olmak
go out of earshot v. (birinin) duyamayacağı bir yere gitmek
move within earshot v. duyabilecek mesafeye yaklaşmak
move within earshot v. kulak misafiri olabilecek mesafeye yaklaşmak
move within earshot v. duyma mesafesine yaklaşmak
move within earshot v. (bir şeyi) duyabilecek mesafeye yaklaşmak
move within earshot v. (bir şeye) kulak misafiri olabilecek mesafeye yaklaşmak
move within earshot v. (bir şeyi) duyma mesafesine yaklaşmak
within earshot expr. duyma uzaklığında
within earshot expr. ses eriminde
in earshot expr. söylenenleri duyabilecek mesafede
in earshot expr. kulak misafiri olabilecek mesafede
in earshot expr. duyma mesafesinde
out of earshot (of somebody/something) expr. (birinin/bir şeyin) duyamayacağı kadar uzakta
out of earshot (of somebody/something) expr. (birinin/bir şeyin) duyamayacağı uzaklıkta
out of earshot (of somebody/something) expr. (birinin/bir şeyin) duyma mesafesinin dışında
out of earshot expr. duyulmayacak kadar uzakta
out of earshot expr. duyulmayacak uzaklıkta
out of earshot expr. duyma mesafesinin dışında
Speaking
is he within earshot? expr. seni duyabilecek mesafede mi?