egypt - Türkisch Englisch Wörterbuch

egypt

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "egypt" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
egypt n. mısır
Cairo is the capital of Egypt.
Kahire Mısır'ın başkentidir.

More Sentences
Geography
egypt n. teksas eyaletinde şehir
egypt n. georgia eyaletinde şehir

Bedeutungen, die der Begriff "egypt" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 56 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
king of egypt n. mısır kralı
The king of Egypt had a dream.
Mısır kralı bir rüya gördü.

More Sentences
ancient egypt n. antik mısır
Decoration ideas of ancient Egypt are reflected in your homes.
Antik Mısır'ın dekorasyon fikirleri evlerinize yansıyor.

More Sentences
ancient egypt n. eski mısır
What was life like in Ancient Egypt?
Eski Mısır'da yaşam nasıldı?

More Sentences
Geography
pyramids of egypt n. mısır piramitleri
The pyramids of Egypt are one of the seven wonders of the world.
Mısır piramitleri dünyanın yedi harikasından biridir.

More Sentences
General
king of egypt ramses ii n. mısır kralı 2. ramses
egypt standard time n. mısır standart saati
egypt daylight time n. mısır yaz saati
eg. (egypt(ian)) n. mısır(lı)
pharaoh of egypt n. antik mısır krallarının aldığı unvan
pharaoh of egypt n. mısır firavunu
Idioms
corn in egypt n. bol miktarda ürün
corn in egypt n. bereket
corn in egypt n. bolca malzeme
corn in egypt n. bol bol/gani gani/mebzul miktarda ürün
corn in egypt n. bolluk
corn in egypt n. zibil gibi şey
corn in egypt n. zibil gibi malzeme
corn in egypt n. zibil gibi ürün
corn in egypt n. gani gani olan ürün
corn in egypt n. bereketli/bol ürün
corn in egypt n. verimli ürün
corn in egypt n. gani gani olan malzeme
corn in egypt n. gani gani olan şey
denial is not (just) a river in egypt [cliché] expr. yalandan kim ölmüş
denial is not (just) a river in egypt [cliché] expr. at yalanı sevsinler inananı
denial ain't (just) a river in egypt [cliché] expr. at yalanı sevsinler inananı
denial ain't (just) a river in egypt [cliché] expr. külahıma anlat
denial is not (just) a river in egypt [cliché] expr. külahıma anlat
denial ain't (just) a river in egypt [cliché] expr. yalandan kim ölmüş
Speaking
how was your journey to egypt? expr. mısır'a yolculuğun nasıldı?
Politics
arab republic of egypt n. mısır arap cumhuriyeti
embassy of the arab republic of egypt n. mısır arap cumhuriyeti büyükelçiliği
embassy of egypt n. mısır büyükelçiliği
consulate general of arab republic of egypt n. mısır arap cumhuriyeti başkonsolosluğu
Computer
egypt:eg n. mısır:eg
Geography
capital of egypt n. kahire
capital of egypt n. mısır'ın başkenti
upper egypt n. eski mısır'da güney bölgesine verilen ad
upper egypt n. yukarı mısır
lower egypt n. mısır'ın iki idari bölgesinden biri
lower egypt n. aşağı mısır
Slang
bfe (butt-fucking egypt) n. çok uzak yer
butt-fucking egypt n. çok uzak yer
butt-fucking egypt n. dünyanın öbür ucu
butt-fucking egypt n. kör itin öldüğü yer
butt-fucking egypt n. allah'ın unuttuğu yer
butt-fucking egypt n. cehennemin dibi/bucağı
butt-fucking egypt n. kuş uçmaz kervan geçmez
butt-fucking egypt n. çok uzak bir yer
butt-fucking egypt (bfe) n. çok uzak yer
butt-fucking egypt (bfe) n. cehennemin dibinde
butt-fucking egypt (bfe) n. fizan
butt-fucking egypt (bfe) n. dünyanın bir ucu
bumfuck, egypt n. cehennemin dibi
British Slang
bum fucked egypt n. cehennemin dibi
bum fuck egypt n. cehennemin dibi