elverişli olmayan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

elverişli olmayan



Bedeutungen von dem Begriff "elverişli olmayan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
elverişli olmayan nonpractical adj.
elverişli olmayan nonviable adj.
elverişli olmayan unaccommodating adj.
elverişli olmayan uncovenable adj.

Bedeutungen, die der Begriff "elverişli olmayan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
belki doğru olmayan fakat elverişli bir çareye başvurma expedience n.
belki doğru olmayan fakat elverişli bir çare expedient n.
satışa elverişli olmayan ticari mal drug n.
deniz taşıtlarının seyrine elverişli olmayan nonnavigable adj.
uçmaya elverişli olmayan unairworthy adj.
nefes almaya elverişli olmayan unbreathable adj.
toprağı işlemeye elverişli olmayan uncultivable adj.
toprağı sürmeye elverişli olmayan uncultivable adj.
toprağı işlemeye elverişli olmayan uncultivatable adj.
toprağı sürmeye elverişli olmayan uncultivatable adj.
uçuşa elverişli olmayan unflyable adj.
reform yapmaya elverişli olmayan unredeemable adj.
gidiş gelişe elverişli olmayan unvoyageable adj.
ikamete elverişli olmayan inhabitable [obsolete] adj.
Phrases
(bir şeye) elverişli olmayan unsusceptible of (something) adj.
Insurance
denize elverişli olmayan not seaworthy adj.
denize elverişli olmayan not fit to sail on the sea adj.
Automotive
yola elverişli olmayan (taşıt) unroadworthy adj.
Transportation
gidiş gelişe elverişli olmayan unnavigable adj.
gemi seferine elverişli olmayan unnavigable adj.
deniz taşıtlarının seyrine elverişli olmayan unnavigable adj.
Agriculture
tarıma elverişli olmayan nonarable adj.
Military
muvazzaf ordu için elverişli olmayan (yaralı, hasta vb.) asker/denizci noneffective n.