Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | en dıştaki | outmost adj. |
General | en dıştaki | outermost adj. |
General | en dıştaki | overest [obsolete] adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | şahin kanadının en dıştaki kısmı | principal n. |
Technical | ||
Technical | eksini oluşturan iki katmandan en dıştaki | ektexine n. |
Anatomy | ||
Anatomy | memelilerin kulağındaki üç kemikçikten en dıştaki | mallei n. |
Biology | ||
Biology | tahılların en dıştaki tabakasını oluşturan tanecikli protein | aleurone n. |
Astronomy | ||
Astronomy | (orta çağ astronomisinde) en dıştaki eşmerkezli küre | primum mobile n. |
Breeding | ||
Breeding | ikiden fazla atın yan yana olması durumunda en dıştaki at | tracer n. |
Breeding | ikiden fazla atın yan yana olması durumunda en dıştaki at | trace horse n. |
Ornithology | ||
Ornithology | kuşta en dıştaki tüyler arasında bulunan dikensiz tüycük | filoplume n. |
Ornithology | kuşta en dıştaki tüyler arasında bulunan dikensiz tüycük yapısında olan | filoplumaceous adj. |