en uzun - Türkisch Englisch Wörterbuch

en uzun

Bedeutungen von dem Begriff "en uzun" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
en uzun tallest adj.
Tom is the tallest boy on our football team.
Tom futbol takımımızdaki en uzun çocuk.

More Sentences
en uzun longest adj.
There is a saying in Dutch which means that the last mile is the longest one.
Felemenkçede son milin en uzun mil olduğu anlamına gelen bir deyiş vardır.

More Sentences
en uzun lengthiest adj.

Bedeutungen, die der Begriff "en uzun" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 53 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
en uzun mesafe longest distance n.
Time is the longest distance between two places.
Zaman, iki yer arasındaki en uzun mesafedir.

More Sentences
dünyanın en uzun binası the tallest building in the world n.
en uzun parça dree [dialect] n.
yüksek yapıların en üst noktasında uzun süre oturan kimse flagpole sitter n.
en uzun bacaklı leggiest adj.
bacakları en uzun leggiest adj.
en uzun ömürlü longest-lived adj.
Trade/Economic
en uzun süren kazançlı işlem longest winning trade n.
en uzun süren zararla sonuçlanan işlem longest losing trade n.
pozisyon alınmayan en uzun periyod longest out period n.
Technical
en uzun sinir hücresi uzantısı axone n.
bir yagi antenin en uzun parçası boom n.
Computer
en uzun kenar longest side n.
Telecom
en uzun bekletme longest delay n.
en uzun süredir müsait temsilci longest available agent n.
Construction
en uzun açıklık longest span n.
Anatomy
insan vücudundaki en uzun kas musculus sartorius n.
ayaktan kasıklara kadar uzanan, vücuttaki en uzun damar great saphenous vein n.
vücutta yer alan en uzun toplardamar long saphenous vein n.
vücutta yer alan en uzun toplardamar great saphenous vein n.
en uzun ve kalın kemik femoris n.
Zoology
bilinen en uzun boylu dinozor sauroposeidon n.
Botanic
en uzun orman ağacı dominant n.
Literature
vezindeki en uzun kısımla ilgili thetic adj.
vezindeki en uzun kısımla başlayan thetic adj.
vezindeki en uzun kısmı içeren thetic adj.
vezindeki en uzun kısımla ilgili thetical adj.
vezindeki en uzun kısımla başlayan thetical adj.
vezindeki en uzun kısmı içeren thetical adj.
History
fransız tarihinde en uzun süre görev yapan ihtilal meclisi national convention n.
Geography
orta afrika'da tanzanya ve kongo arasındaki büyük yarık vadisi'nde yer alan dünyanın en uzun gölü lake tanganyika n.
asya'nın en uzun nehri chang n.
asya'nın en uzun nehri chang jiang n.
tibet'in doğusundan doğup batı çin denizine dökülen asya'nın en uzun ırmağı changjiang n.
tibet'in doğusundan doğup batı çin denizine dökülen asya'nın en uzun ırmağı yangtze n.
tibet'ten doğu çin denizine kadar uzanan çin'in ve asya'nın en uzun nehri yangtze n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze kiang n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri chang n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri chang jiang n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri changjian n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze n.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze river n.
kuzey amerika'nın en uzun karasu ırmaklarından biri edisto river n.
batı-orta kentucky'de yer alan, dünyanın bilinen en uzun mağara sistemi mammoth cave n.
avrupa'nın en uzun ikinci nehri danau n.
fransa'nın en uzun nehri loire n.
fransa'nın en uzun nehri loire river n.
büyük britanya'nın en uzun nehri river severn n.
büyük britanya'nın en uzun nehri severn n.
büyük britanya'nın en uzun nehri severn river n.
Card
en uzun kart destesi long suit n.
en uzun iskambil kağıdı destesi long suit n.
Music
ölçekli notasyondaki en uzun nota large n.