| Türkisch | Englisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Speaking | endişelenmeyin | do not worry expr. | ||
|
Do not worry about calculating how old we will be in 2030; just listen to the rest of this explanation of vote. 2030 yılında kaç yaşında olacağımızı hesaplamak için endişelenmeyin; sadece bu oy açıklamasının geri kalanını dinleyin. More Sentences |
||||
| Speaking | endişelenmeyin | don't worry expr. | ||
| Türkisch | Englisch | |
|---|---|---|
| Speaking | ||
| Speaking | hiç endişelenmeyin! | no worries! expr. |