esasen - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

esasen



Bedeutungen von dem Begriff "esasen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
esasen fundamentally adv.
General
esasen substantially adv.
esasen to tell the truth adv.
esasen fundamentally adv.
esasen pivotally adv.
esasen essentially adv.
esasen primarily adv.
esasen foundationally adv.
esasen cardinally adv.
esasen basically adv.
esasen authentically adv.
esasen principally adv.
esasen mainly adv.
esasen as far as it goes adv.
esasen au fond adv.
esasen as a matter of fact adv.
esasen muchly adv.
esasen inside adv.
esasen primely adv.
esasen primitively adv.
esasen primordially adv.
Colloquial
esasen as far as that goes expr.
Idioms
esasen under one's skin expr.
esasen under the skin expr.
Archaic
esasen physically adv.

Bedeutungen, die der Begriff "esasen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 71 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
esasen lekeci kili, beyazlatıcı ve büzücülerden oluşup yüze sürülen bir kozmetik macun mudpack n.
esasen lekeci kili, beyazlatıcı ve büzücülerden oluşup yüze sürülen kozmetik macundan elde edilen pudra mudpack n.
esasen puzolan ve sönmüş kireçten oluşan harç puzzolan n.
esasen puzolan ve sönmüş kireçten oluşan harç puzzolana n.
esasen ufak bir gruba tanıtılmak üzere tasarlanmış intimate adj.
Phrases
esasen -den dolayı due in no small part to n.
Technical
(birleşik krallık'ta) esasen askeri amaçlarla üretilip günümüzde eğlence ve iş için kullanılan bir dizi yüksek kaliteli ve detaylı harita ordnance survey map n.
esasen stanik oksit içerikli parlatma malzemesi jewelers' putty n.
Computer
lisp programlama dilinde esasen listelerde kullanılan bir veri yapısı cons n.
Dyeing
havagazı ışığıyla renk değiştirmeyen ve esasen kobalt stanattan oluşan yeşilimsi mavi pigment ceruleum n.
Furniture
esasen sandalye yapımında kullanılan deri kayış veya kordon riempie [south africa] n.
Aeronautic
esasen pistonlu motor, daimi akışlı gaz türbini ve kompresörden meydana gelen bir tahrik sistemi compound engine n.
Marine
esasen tatlı suda yaşayan bir ilkel kabuklu takımı arthropomata n.
Mining
esasen hiperstenden oluşan piroksenit hypersthenite n.
Pathology
esasen erkeklerde meydana gelen kronik bir omurga bozukluğu ankylosing spondylitis n.
esasen erkeklerde meydana gelen kronik bir omurga bozukluğu rheumatoid spondylitis n.
esasen erkeklerde meydana gelen kronik bir omurga bozukluğu marie-strumpell disease n.
esasen erkeklerde meydana gelen kronik bir omurga bozukluğu marie–strümpell's disease n.
esasen erkeklerde meydana gelen kronik bir omurga bozukluğu marie–strümpell disease n.
esasen erkeklerde meydana gelen kronik bir omurga bozukluğu marie–strumpell's disease n.
Pharmaceutics
esasen sakinleştirici olarak kullanılan renksiz, kristalli bir uyku hapı amylobarbitone n.
esasen sakinleştirici olarak kullanılan renksiz, kristalli bir uyku hapı amobarbital n.
esasen çeşitli bitki özlerinden yapılıp günümüzde kurşun oksit ve gliserin içeren bir tür yara bandı diachylon n.
esasen çeşitli bitki özlerinden yapılıp günümüzde kurşun oksit ve gliserin içeren bir tür yara bandı diachylum n.
esasen haşhaştan yapılıp afyon işlevi gören ve uyku ilacı olarak kullanılan bitkisel bir ilaç diacodium n.
esasen haşhaştan yapılıp afyon işlevi gören ve uyku ilacı olarak kullanılan bitkisel bir ilaç diacodion n.
acı çiğdem cinsinden hazırlanıp esasen gut tedavisinde kullanılan bir ilaç colchicum n.
Dermatology
esasen melekotundan imal edilen parfümlü bir sıvı angel water n.
Gastronomy
esasen pişirilerek kullanılan büyük ve kırmızı bir elma rome beauty n.
Chemistry
esasen yangın geciktirici ve yabani ot kıran olarak kullanılan beyaz kristalli bir tuz ammonium sulfamate n.
esasen boya imalatında kullanılan, sarı renkli ve suda çözünmeyen kristalli bir toz anthraquinone n.
Marine Biology
esasen tatlı suda yaşayan ilkel bir kabuklu sınıfı branchiopoda n.
esasen tatlı suda yaşayan ilkel bir kabuklu sınıfı subclass branchiopoda n.
Astronomy
esasen iki ayarlanabilir tüpten oluşan stereoskop tropostereoscope n.
esasen olivin ve bronzitten oluşan bir göktaşı amphoterite n.
Zoology
esasen kanada'ya özgü olan iri cüsseli bir uçan sincap northern flying squirrel (glaucomys sabrinus) n.
esasen çürükçül olan kusurlu bir mantar familyası tuberculariaceae n.
Botanic
esasen tropik ve ılıman bölgelerde yetişen ağaç ve çalıları içeren bir familya tiliaceae n.
esasen tropik ve ılıman bölgelerde yetişen ağaç ve çalıları içeren bir familya linden family n.
esasen tropik ve ılıman bölgelerde yetişen ağaç ve çalıları içeren bir familya family tiliaceae n.
esasen kaba bitkilerden oluşan yaygın tek yıllık bir ot cinsi amaranthus n.
esasen kaba bitkilerden oluşan yaygın tek yıllık bir ot cinsi genus amaranthus n.
esasen eski dünya otlarından oluşan bir bitki cinsi anagallis n.
esasen eski dünya otlarından oluşan bir bitki cinsi genus anagallis n.
esasen amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen pennatifit yapraklı karasal bir eğrelti otu cinsi anemia n.
esasen amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen pennatifit yapraklı karasal bir eğrelti otu cinsi genus anemia n.
esasen tropik ağaç veya çalılardan oluşan bir familya annonaceae n.
esasen tropik ağaç veya çalılardan oluşan bir familya family annonaceae n.
esasen tropik ağaç veya çalılardan oluşan bir familya custard-apple family n.
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası arecaceae n.
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası palmae n.
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası palmaceae n.
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası palm family n.
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası family palmae n.
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası family palmaceae n.
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası family arecaceae n.
Breeding
esasen uçurulmak için yetiştirilen evcil güvercin high-flying tippler n.
Linguistics
esasen aramilerin konuştuğu semitik bir dil aramaic n.
esasen aramilerin konuştuğu semitik bir dil chaldean n.
esasen aramilerin konuştuğu semitik bir dil aramean n.
(esasen sıfat niteliği taşıyan) yunancadan alınan sözcüklerde kullanılan isim son eki -ic suf.
Geography
çin'in kuzey iç kesimlerinde, esasen qinghai eyaletinde yer alan sıradağlar nan shan n.
Geology
esasen amfibol ve plajiyoklazdan oluşan metamorfik bir kayaç amphibolite n.
esasen tek mineralli türlerden oluşan anchimonomineral adj.
Music
birinci ve üçüncü bölümlerin esasen aynı olduğu ve ikinci bölümün farklı ses perdesinde olduğu, zıtlık içeren üç bölümden oluşan müzik şekli ternary form n.
birinci ve üçüncü bölümlerin esasen aynı olduğu ve ikinci bölümün farklı ses perdesinde olduğu, zıtlık içeren üç bölümden oluşan müzik şekli song form n.
Theatre
etkisi esasen hiciv ve diyaloglarının niteliğine bağlı yazı (oyun) conversation piece n.
Archaic
esasen birbiriyle ilişkili commensurate adj.
Reptiles
esasen abd'nin batısında ve meksika'nın kuzeyinde yaşayan bir çayır kaplumbağası western box turtle (terrapene ornata) n.
Entomology
esasen bitki kökleri ile beslenen bir böcek cinsi anomala n.
esasen bitki kökleri ile beslenen bir böcek cinsi genus anomala n.