Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Übersetzung
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Übersetzung
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
off one's rocker
hemen hemen emin olmak
belden aşağı tuvalet şakaları
abd'de erken dönem eşcinsel gruplarınca tercih edilen bir tür doğrudan eylem
tack coat
sünnetsiz penis
dörtlü biçiminde
pir
kamu iyileştirme programı
(bir şeye) bağlamak
of various degrees
ringworm
pure wool
din adamına ruhani işlerden sorumluluk görevinin verilmesi
at someone's doorstep
bellek yongası
band silicate
yaklaşık olarak tuğla boyutlarındaki mühimmat kutusu
lay violent hands on
western rattlesnake
ızgara yüzeyindeki kömürü düzelten küçük ve kuvvetli bir alet
lingeringly
aşağı yukarı belirli olan miktar, sayı, pay veya yer
dekor amaçlı şekerleme
have a nice day
filler
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"filler"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 46 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
filler
n.
dolgu
Later than she got lip
fillers,
lumps occurred on her lips.
Dudak
dolgusu
yaptırdıktan sonra dudaklarında topaklar oluştu.
More Sentences
Media
2
Media
filler
n.
(televizyon, radyo) boşluk doldurucu parça
Her final album incorporates ten singles and two tracks of
filler.
Son albümü on single ve iki tane de
boşluk doldurucu parça
içeriyor.
More Sentences
Technical
3
Technical
filler
n.
dolgu malzemesi
Cracks needed to be remedied with a
filler.
Çatlakların bir
dolgu malzemesi
ile halledilmesi gerekiyordu.
More Sentences
4
Technical
filler
n.
dolgu maddesi
While the most common substance used to create dermal
fillers
is hyaluronic acid, each formula is a little bit different.
Dermal
dolgu maddeleri
oluşturmak için kullanılan en yaygın madde hyaluronik asit olsa da, her formül biraz farklıdır.
More Sentences
Food Engineering
5
Food Engineering
filler
n.
dolgu maddesi
Egg or milk protein is an excellent natural
filler.
Yumurta veya süt proteini mükemmel bir doğal
dolgu maddesidir.
More Sentences
General
6
General
filler
n.
astar boya
7
General
filler
n.
geçici önlem
8
General
filler
n.
dolgu macunu
9
General
filler
n.
tıkaç
10
General
filler
n.
katkı maddesi
11
General
filler
n.
dolgulama
12
General
filler
n.
huni
13
General
filler
n.
uçak eğim ölçerlerini dolduran ve test eden işçi
14
General
filler
n.
ayakkabı form kalıbı
15
General
filler
n.
kalem doldurma mekanizması
16
General
filler
n.
briçte eli güçlendiren ancak herhangi bir el değerlendirme yönteminde bahsedilmeyen kart
17
General
filler
n.
mermer blokları ölçen ve kesime hazırlayan işçi
18
General
filler
n.
yerine daha iyisi bulunana kadar koleksiyonda tutulan düşük kaliteli eşya
19
General
filler
n.
koleksiyonu daha büyük göstermek için tutulan değeri düşük eşya
Trade/Economic
20
Trade/Economic
filler
n.
bir macar değer birimi
Industry
21
Industry
filler
n.
yastık, yorgan, minder dolduran işçi
22
Industry
filler
n.
kağıt yapımında kullanılacak paçavraları ağartmak için kaynatan işçi
23
Industry
filler
n.
geri dolgu makinesi
24
Industry
filler
n.
dolgu malzemesini hareket ettiren işçi
Media
25
Media
filler
n.
gazete veya dergi sayfasında boşluk doldurmak için kullanılan yazı
Technical
26
Technical
filler
n.
doldurucu
Computer
27
Computer
filler
n.
dolgu gereci
28
Computer
filler
n.
dolgulama
Architecture
29
Architecture
filler
n.
iki destek elemanının arasındaki boşluğu dolduran eleman
Construction
30
Construction
filler
n.
dolgu
31
Construction
filler
n.
filler
32
Construction
filler
n.
ahşap, sıva gibi yüzeylerdeki boşluk ve çatlakları doldurmak için kullanılan yarı katı karışım
Automotive
33
Automotive
filler
n.
astar boya
34
Automotive
filler
n.
dolgu macunu
35
Automotive
filler
n.
dolgu
36
Automotive
filler
n.
inceltici
Botanic
37
Botanic
filler
n.
etrafındaki ağaçlardan daha uzun olan bir ağaç
38
Botanic
filler
n.
boş bir alanı doldurmak için kullanılan hızlı büyüyen bitki
Tobacco
39
Tobacco
filler
n.
işlenmiş tütün
40
Tobacco
filler
n.
puronun gövde kısmında kullanılan tütün
Linguistics
41
Linguistics
filler
n.
konuşmada boşluk doldurmaya yarayan ses veya söz
Geography
42
Geography
filler
n.
gölü dolduran bir dere
Military
43
Military
filler
n.
imla
Cinema
44
Cinema
filler
n.
ana konuyla alakası olmayan ve karakterler arası ilişkilere etki etmeyen dizi bölümü
Bookbindery
45
Bookbindery
filler
n.
defteri veya cilt kapağını doldurması için kullanılan kağıt tomarı
Printery
46
Printery
filler
n.
dolgu maddesi
Bedeutungen von dem Begriff
"filler"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Construction
1
Construction
filler
filler
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"filler"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 174 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
stocking filler
n.
noel çorabı içindeki küçük noel hediyesi
2
General
volume filler
n.
hacim veren (şampuan)
3
General
volume filler
n.
hacimlendirici (şampuan)
4
General
time-filler
n.
hobi
5
General
filler episode
n.
doldurma bölüm
6
General
filler episode
n.
ana konuyla alakası olmayan ve karakterler arası ilişkilere etki etmeyen dizi bölümü
7
General
space-filler
n.
(gazete veya dergide) boşluk dolduran kısa yazı
8
General
lip filler
n.
dudak dolgusu
Industry
9
Industry
filler-in
n.
elde çömlek veya porselen boyayan kimse
10
Industry
filler-in
n.
yedekte olan kimse
11
Industry
filler man
n.
tütün yapraklarını kurutan tütün işçisi
12
Industry
filler-in
n.
birinin yerini ikame eden kimse
13
Industry
filler personnel
n.
birim veya kurumu fiili gücüne kavuşturmak için gereken personeller
Technical
14
Technical
joint filler
n.
derz dolgu malzemesi
15
Technical
filler housing
n.
doldurma yuvası
16
Technical
oil filler cup
n.
yağ kapağı
17
Technical
filler neck
n.
doldurma boynu
18
Technical
cable filler
n.
kablo doldurucu
19
Technical
filler pipe
n.
doldurma borusu
20
Technical
filler strip
n.
dolgu şeridi
21
Technical
filler hose
n.
doldurma hortumu
22
Technical
oil filler cap
n.
yağ doldurma kapağı
23
Technical
filler cab
n.
depo kapağı yağ doldurma ağzı
24
Technical
elastic joint filler
n.
elastik derz dolgu maddesi
25
Technical
zinc filler
n.
çinko dolgu
26
Technical
filler valve
n.
doldurma valfi
27
Technical
bituminous joint filler
n.
bitümlü derz dolgusu
28
Technical
bitumen filler
n.
bitümlü dolgu
29
Technical
filler cap
n.
doldurma kapağı
30
Technical
bituminous filler
n.
bitümlü dolgu
31
Technical
the oil filler pipe and dipstick
n.
yağ doldurma hortumu
32
Technical
braze weld filler metals
n.
sert lehim dolgu metalleri
33
Technical
filler nipple
n.
doldurma nipeli
34
Technical
filler plug
n.
doldurma deliği kapağı
35
Technical
oil filler pipe
n.
yağ doldurma borusu
36
Technical
filler metal
n.
kaynak metali
37
Technical
filler block
n.
asmolen bloğu
38
Technical
filler metal
n.
dolgu metali
39
Technical
filler slurry
n.
dolgu şerbeti
40
Technical
filler rod
n.
dolgu elektrodu
41
Technical
welding filler
n.
kaynak çubuğu
42
Technical
welding filler
n.
kaynak dolgu çubuğu
43
Technical
filler plug
n.
doldurma tapası
44
Technical
filler cartridges
n.
süzgeç
45
Technical
filler cartridges
n.
filtre elemanı
46
Technical
radiator filler cap
n.
radyatör doldurma ağzı kapağı
47
Technical
oil filler tube
n.
yağ doldurma borusu
48
Technical
oil filler plug
n.
yağ doldurma tapası
49
Technical
pipette filler
n.
puar
50
Technical
pore filler
n.
dolgu macunu
51
Technical
welding filler rod
n.
kaynak dolgu çubuğu
52
Technical
gold brazing filler metal
n.
altın esaslı sert lehim dolgu metali
53
Technical
filler and reinforcing material
n.
dolgu ve katkı maddesi
54
Technical
fuel filler opening
n.
yakıt doldurma ağzı veya kapağı
55
Technical
inorganic filler
n.
inorganik dolgu maddesi
56
Technical
filler material
n.
ilave malzeme
57
Technical
honeycomb filler
n.
petek dolgusu
58
Technical
steel welding filler metals
n.
çelik kaynağı ilave metalleri
59
Technical
palladium brazing filler metal
n.
paladyum alaşımlı lehim dolgu metal
60
Technical
putty filler
n.
dolgu macunu
61
Technical
brazing filler metals
n.
sert lehim dolgu metalleri
62
Technical
filler rod
n.
elektrot çubuğu
63
Technical
inert filler
n.
yansız dolgu maddesi
64
Technical
core filler
n.
maça dolgusu
65
Technical
metal filler
n.
metal dolgu maddesi
66
Technical
inert filler
n.
etkisiz dolgu maddeleri
67
Technical
filler metal for brazing
n.
sert lehim için dolgu metali
68
Technical
filler metal for welding
n.
kaynak için dolgu metali
69
Technical
filler materials
n.
dolgu gereçleri
70
Technical
filler sheet
n.
dolgu sacı
71
Technical
filler rod
n.
dolgu çubuğu
72
Technical
filler neck
n.
doldurma boğazı
73
Technical
dry-compacted filler
n.
kuru sıkılaştırılmış dolgu malzemesi
74
Technical
filler wire
n.
dolgu teli
75
Technical
filler wires
n.
dolgu telleri
76
Technical
mineral filler method
n.
mineral dolgu yöntemi
77
Technical
filler metals
n.
dolgu metalleri
78
Technical
clamp filler
n.
dolgu plakası
79
Technical
filler rods and wires
n.
dolgu çubuk ve telleri
80
Technical
glass and mineral-filler content
n.
cam ve mineral dolgu muhtevası
81
Technical
tray filler
n.
tabla doldurucu
82
Technical
filler gauge
n.
sentil
83
Technical
filler vase
n.
huni şeklinde bir vazo
84
Technical
filler point
n.
dolum noktası
85
Technical
filler point
n.
şarj noktası
86
Technical
filler metal
n.
kaynak yapmak için kullanılan çubuk şeklinde metal
Electric
87
Electric
cable filler
n.
kablo doldurucu
Construction
88
Construction
mineral filler
n.
mineral filler
89
Construction
asphalt joint filler
n.
asfaltlı derz dolgusu
90
Construction
filler-joist floor
n.
asmolen bloklu döşeme
91
Construction
joint filler
n.
derz dolgusu
92
Construction
filler sand
n.
dolgu kumu
Woodworking
93
Woodworking
wood filler
n.
ahşap yüzey düzeltme macunu
94
Woodworking
paste filler
n.
ahşap yüzey düzeltme macunu
Automotive
95
Automotive
vented oil filler cap
n.
havalandırmalı yağ doldurma kapağı
96
Automotive
fuel filler hose
n.
yakıt doldurma hortumu
97
Automotive
fuel filler flap lock
n.
yakıt deposu kilidi
98
Automotive
fuel filler flap release lever
n.
yakıt deposu kapağı açma kolu
99
Automotive
filler opening
n.
doldurma ağzı
100
Automotive
oil filler plug
n.
yağ doldurma tapası
101
Automotive
fuel filler cap
n.
yakıt deposu kapağı
102
Automotive
fuel filler flap
n.
yakıt deposu
103
Automotive
filler cap
n.
yakıtı atmosfer basıncında tutan ve yakıt deposu kapağında bulunan ince delik
104
Automotive
transmission fluid filler plug
n.
şanzıman yağı doldurma tapası
105
Automotive
reservoir filler neck
n.
depo doldurma boğazı
106
Automotive
electrically operated fuel tank filler flap lock
n.
otomatik açılabilen yakıt deposu kapağı
107
Automotive
fuel filler
n.
yakıt doldurma deliği
108
Automotive
fuel tank filler pipe
n.
yakıt deposu doldurma borusu
109
Automotive
differential oil filler plug
n.
diferansiyel yağ doldurma tapası
110
Automotive
fuel tank filler pipe
n.
benzin deposu doldurma borusu
111
Automotive
cell filler hole
n.
dolum kapağı
112
Automotive
filler opening
n.
doldurma deliği
113
Automotive
radiator filler cap
n.
radyatör kapağı
114
Automotive
rear axle filler plug
n.
arka aks yağ doldurma tapası
115
Automotive
filler cap and pipe
n.
doldurma kapağı ve borusu
116
Automotive
fuel filler and flap
n.
yakıt doldurma deliği ve kolonu
117
Automotive
oil filter, dip stick, and filler
n.
yağ filtresi, yağ çubuğu, yağ doldurma borusu
118
Automotive
fuel filler door latches and mechanisms
n.
yakıt doldurma kapağı mandalları ve mekanizmaları
119
Automotive
fuel filler pipe
n.
yakıt doldurma borusu
120
Automotive
filler cap
n.
radyatör kapağı
121
Automotive
two-component primer filler
n.
çift kompenantli astar dolgu
122
Automotive
two-component primer filler
n.
iki bileşenli astar dolgu
123
Automotive
oil filler hole
n.
yağ doldurma deliği
124
Automotive
oil filler cap
n.
yağ doldurma kapağı
125
Automotive
filler door
n.
yakıt deposu dış kapağı
126
Automotive
filler door release button
n.
yakıt deposu dış kapağı açma düğmesi
127
Automotive
filler door release lever
n.
yakıt deposu dış kapağı açma kolu
128
Automotive
filler door lock
n.
yakıt deposu dış kapak kilidi
129
Automotive
fuel filler cap
n.
yakıt deposu kapağı
130
Automotive
flame retardant filler
n.
yanma geciktirici dolgu
131
Automotive
structural filler
n.
yapısal dolgu
132
Automotive
two-pack filler
n.
ikisi bir arada dolgu macunu
133
Automotive
filler neck
n.
doldurma ağzı
134
Automotive
filler neck restrictor
n.
doldurma ağzı kısıtlayıcı
135
Automotive
filler plug
n.
doldurma ağzı tapası
136
Automotive
filler hose
n.
doldurma borusu
137
Automotive
filler primer
n.
dolgu astarı
138
Automotive
filler strip
n.
dolgu bandı
139
Automotive
filler rod
n.
dolgu çubuğu
140
Automotive
body filler
n.
dolgu macunu
141
Automotive
filler metal
n.
dolgu metali
142
Automotive
filler wire
n.
dolgu teli
143
Automotive
rapid filler
n.
yoklama macunu
144
Automotive
quarter window filler panel
n.
arka cam dolgu paneli
145
Automotive
high build filler
n.
yüksek güçlü epoksi astar
146
Automotive
flip top filler cap
n.
kaldır aç depo kapağı
147
Automotive
bumper filler
n.
tampon paneli
148
Automotive
pressure vacuum filler cap
n.
basınç-vakum çek valflı yakıt depo kapağı
149
Automotive
thixotropic filler
n.
tiksotropik dolgu
150
Automotive
bead filler
n.
topuk dolgusu
151
Automotive
polyester filler
n.
polyester dolgu
152
Automotive
low shrinkage filler
n.
çekme dolgusu
153
Automotive
cosmetic filler
n.
kozmetik dolgu
154
Automotive
lightening filler
n.
hafifletici dolgu
155
Automotive
filler cap
n.
motorlu araçlarda benzin deposuna doldurma borusunu takmaya yarayan alet
Marine
156
Marine
filler cargo
n.
istif boşluğu
157
Marine
filler cargo
n.
istif aralığı
158
Marine
filler cargo
n.
yükleme sonrası gemideki boş kalan yerler
Medical
159
Medical
injectable filler
n.
dolgu enjeksiyonu
160
Medical
appropriate filler agent
n.
uygun dolgu materyali
161
Medical
bone cement filler
n.
kemik çimentosu dolgusu
162
Medical
injectable filler
n.
enjektabl dolgu
Chemistry
163
Chemistry
nano filler
n.
nano dolgu
Agriculture
164
Agriculture
silo filler
n.
silaj makinesi
Breeding
165
Breeding
filler [dialect]
n.
yük beygiri
Tobacco
166
Tobacco
cut filler
n.
işlenmiş tütün
Linguistics
167
Linguistics
filler class
n.
tümleyici küme
Military
168
Military
filler personnel
n.
sıra eratı
169
Military
filler point
n.
doldurma noktası
170
Military
filler cargo
n.
istif harcı
171
Military
gap-filler radar
n.
boşluk doldurucu radar
172
Military
gap filler radar
n.
kapsama alanının yetersiz olduğu alanlarda ana radarı destekleyen radar
Music
173
Music
floor-filler
n.
duyulduğunda dans etme hissi uyandıran müzik
174
Music
floor-filler
n.
hareketli dans müziği
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of filler
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy