Verlauf

gündeme

Bedeutungen von dem Begriff "gündeme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Idioms
1	Idioms	gündeme	on a front burner expr.

Bedeutungen, die der Begriff "gündeme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 59 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	gündeme ilişkin	concerning the agenda n.
2	General	ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen mevzu	rechauffe n.
3	General	gündeme gelmek	be at the top of the agenda v.
4	General	gündeme bomba gibi düşmek	fall like a bombshell v.
5	General	gündeme gelmek	be brought to agenda v.
6	General	gündeme almak	put something on the agenda v.
7	General	gündeme getirmek	propose an item for the agenda v.
8	General	gündeme gelmek	become the main topic of conversation v.
9	General	gündeme bomba gibi düşmek	become a very hot issue v.
10	General	gündeme gelmek	be at someone's agenda v.
11	General	gündeme almak	put on the agenda v.
12	General	yeniden gündeme getirmek	reawaken v.
13	General	gündeme getirmek	revive v.
14	General	gündeme gelmek (hükümet'in vb)	be added to agenda v.
15	General	gündeme getirmek	make something a current issue v.
16	General	gündeme gelmek	become a current issue v.
17	General	gündeme oturmak	come to the fore v.
18	General	gündeme gelmek	come to the fore v.
19	General	gündeme gelmek	come up v.
20	General	gündeme sunmak	lay before v.
21	General	gündeme taşınmak	be brought to agenda v.
22	General	konuyu gündeme getirmek	raise the topic v.
23	General	gündeme almak/getirmek	call v.
24	General	birden gündeme gelmek	catapult v.
25	General	gündeme getirmek	moot v.
26	General	yeniden gündeme getirmek	reopen v.
27	General	gündeme başsayfadan girmek	crash v.
28	General	gündeme getirmek	stir v.
29	General	gündeme getirmek	raise v.
30	General	çok gündeme getirilen	high-profile adj.
31	General	ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen	rechauffe adj.
32	General	gündeme hakim	au courant [french] adj.
33	General	gündeme gelmeden öncesine ait veya ilişkin	pre-emergence adj.
34	General	gündeme gelmeden öncesine ait veya ilişkin	preemergent adj.
Phrasals
35	Phrasals	gündeme getirmek	bring forward v.
36	Phrasals	gündeme getirmek	bring up v.
37	Phrasals	tekrar gündeme getirmek	warm over v.
38	Phrasals	bir şeyi tekrar gündeme getirmek	warm something over v.
39	Phrasals	gündeme getirmek	bring before v.
40	Phrasals	birini/bir şeyi gündeme getirmek	bring someone or something up v.
41	Phrasals	için gündeme getirmek	bring up for v.
Colloquial
42	Colloquial	gündeme hakim	right-on adj.
Idioms
43	Idioms	çok gündeme getirilen	a high profile n.
44	Idioms	gündeme getirmek	throw (something) into question v.
45	Idioms	gündeme gelmek	acquire currency v.
46	Idioms	gündeme gelmek	gain currency v.
47	Idioms	gündeme getirmek	bring into question v.
48	Idioms	(hoş olmayan bir şeyi) gün yüzüne çıkarmak/gündeme getirmek	rake something up v.
49	Idioms	yeniden gündeme getirmek	turn the clock back v.
50	Idioms	yeniden gündeme getirmek	put the clock back v.
51	Idioms	zorla konuyu gündeme getirmek	force the issue v.
52	Idioms	konuyu gündeme getirmek	force the issue v.
53	Idioms	ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme/önümüze getirilen	warmed over adj.
Speaking
54	Speaking	bu konunun gündeme gelmediğini söylemeyin bana	don't tell me the subject hasn't come up n.
Trade/Economic
55	Trade/Economic	gündeme taşımak	bring up something to the agenda v.
Law
56	Law	15 temmuz darbe girişimi ile gündeme gelen, gizli/şifreli mesajlaşma yolu/sistemi/uygulaması	by lock n.
57	Law	15 temmuz darbe girişimi ile gündeme gelen gizli/şifreli mesajlaşma yolu/sistemi/uygulaması	bylock n.
Politics
58	Politics	konuyu gündeme getirmek	raise a question v.
Archaic
59	Archaic	(eski tatsız mevzuları) gündeme getirmek	rip v.