Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | güzel olacak | that will do nicely expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrases | ||
Phrases | güneş gökyüzünü kızıla boyarsa, yarın hava güzel olacak demektir | red sky at night, shepherd's delight expr. |
Colloquial | ||
Colloquial | her şey çok güzel olacak | she'll be right, mate [australia] expr. |
Colloquial | her şey çok güzel olacak | she’ll be right [australia] expr. |
Colloquial | son kertede her şey güzel olacak | it'll be all right on the night expr. |
Colloquial | her şey güzel olacak | everything will be ok expr. |
Colloquial | her şey güzel olacak | everything's going to be okay expr. |
Colloquial | her şey güzel olacak | egbok (everything's going to be okay) expr. |
Colloquial | her şey güzel olacak | egbok (everything is going to be ok) abrev. |
Idioms | ||
Idioms | her şey çok güzel (olacak) | the goose hangs high [old-fashioned] expr. |
Speaking | ||
Speaking | her şey güzel olacak | everything will be nice n. |
Speaking | her şey güzel olacak | everything is going to be okay expr. |
Speaking | her şey çok güzel olacak | everything will be great expr. |