geri kalan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

geri kalan



Bedeutungen von dem Begriff "geri kalan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
geri kalan remainder n.
General
geri kalan the rest n.
geri kalan rest n.
geri kalan remnant n.
geri kalan remainder n.
geri kalan behindhand adj.
geri kalan residual adj.
geri kalan to go adj.
Trade/Economic
geri kalan remainder n.
geri kalan laggard adj.
Technical
geri kalan residue n.
geri kalan lagging adj.

Bedeutungen, die der Begriff "geri kalan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kazadan geri kalan parçalar wreckage n.
geri kalan parça rump n.
geri kalan kısım remainder n.
geri kalan kısmı the rest of n.
geri kalan kısmı the remaining n.
geri kalan şey remnant n.
geri kalan şey remenant [obsolete] n.
bir veya daha fazla oyuncunun diğer oyuncuları öldürmekle görevli olduğu ve karşılığında geri kalan oyuncuların katilleri bulmaya çalıştığı oyun murder mystery n.
hayatının geri kalan kısmında profesyonel bakıma ihtiyaç duymak need professional care for the rest of one's life v.
bir cinsiyetin geri planda kalan bireyi olan beta adj.
(damganın bölümleri veya damga tasarımında) damganın geri kalan kısmına göre ters duran inverted adj.
Phrases
geri kalan zamanlarda in between times adv.
geri kalan sürelerde in between times adv.
geri kalan sürede in between times adv.
Speaking
geri kalan her şey kuru gürültü everything else is just noise n.
bugün geri kalan hayatınızın ilk günü today is the first day of the rest of your life expr.
geri kalan işleri ben hallederim I'll take care of the rest of this expr.
Trade/Economic
bir sabit varlığın maliyet bedelinden o güne kadar biriken amortismanlar çıkartıldıktan sonra geri kalan değer residual value n.
borçlardan geri kalan kısım net assets n.
bir ekonomide toplam üretimden tüketilen kısım çıkartıldığında geri kalan pay aggregate demand externality n.
faizden geri kalan borçlar arreages of interest n.
geri kalan miktar rest n.
şirketler arası alış-satış anlaşmalarında satın alınan ürünün fiyatının belli bir bölümünün sabit geri kalan kısmının ise alıcı firmanın mali performanslarına endeksli olması earn out n.
devlete ödenen gider ve vergilerden geri kalan bölüm disposable income n.
dünyanın geri kalan kısmı rest of the world n.
Law
eskiden ingiltere'de atalarından kalan arazilerden tahliye edilen bir kişinin topraklarını geri alması için verilen mahkeme emri writ of tresayle [uk] n.
eskiden ingiltere'de atalarından kalan arazilerden tahliye edilen bir kişinin topraklarını geri alması için verilen bir mahkeme emri writ of ayle n.
Insurance
sigortalı ölünce payının geri kalan üyelere dağıtıldığı bir hayat sigortası şekli tontine insurance n.
Technical
geri kalan şey remnant n.
basınca maruz kalan kimseyi normal atmosfer basıncına geri getirme decompressing n.
aşırı basınca maruz kalan birini normal atmosfer basıncına kademe kademe geri döndürmek decompress v.
Textile
geri kalanı kullanıldıktan veya satıldıktan sonra elde kalan kumaş parçaları remainder n.
Dyeing
yüzeyin boyanacak yerlerini açıkta bırakıp geri kalan kısımlarını kapatan kağıt masking paper n.
Chemistry
molekülün bir kısmının geri kalan kısmına göre bir bağ ekseni etrafında döndürülmesiyle birbirine dönüştürülebilen izomer conformational isomer n.
Printery
sayfa sonunda bulunduğu için paragrafın geri kalan bölümünden ayrılan ilk satır club line n.