give a chance - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

give a chance

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "give a chance" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
give a chance v. fırsat tanımak
give a chance v. fırsat sunmak
give a chance v. şans vermek

Bedeutungen, die der Begriff "give a chance" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
give (someone) a chance (to do something) v. meydan vermek
not give (someone) a chance (do something) v. meydan vermemek
give (someone) a chance do something v. meydana bırakmak
give (someone) a chance (do something) v. meydan vermek
give somebody a chance v. olanak sağlamak
give somebody a chance v. olanak sunmak
give a second chance v. ikinci bir şans tanımak
give a second chance v. ikinci bir şans vermek
give a second chance v. ikinci bir şans daha vermek
give a second chance v. bir şans daha vermek
Proverb
never give a sucker an even chance kaz ise kazla
never give a sucker an even chance aptala şans verilmez
never give a sucker an even chance karşındaki aptalsa fırsatı değerlendireceksin
Colloquial
give someone a chance to get to know someone v. daha iyi tanıma fırsatı vermek
give me a chance expr. bir şans ver bana
never give a sucker an even chance expr. karşındaki enayiyse tokatlayacaksın
never give a sucker an even chance expr. karşındaki kerizse avantana bakacaksın
Idioms
give (one) half a chance v. (birine) bir olanak sunmak
give (one) half a chance v. (birine) küçük bir şans vermek
give somebody half a chance (to do something) v. (birine bir şey yapmak için) bir fırsat/olanak sunmak
give somebody half a chance (to do something) v. (birine bir şey yapması için) küçük bir şans vermek
give (someone or something) a chance v. (birine/bir şeye) bir şans vermek
give (someone or something) a chance v. (birine/bir şeye) bir fırsat tanımak
give (someone or something) a chance v. (birine/bir şeye) bir fırsat sunmak
give (someone or something) a chance v. (birini/bir şeyi tanımak için) ona bir şans vermek
give (someone or something) a chance v. (birine/bir şeye kendini gösterebilmesi için) bir şans tanımak
give (someone or something) a chance v. (birini/bir şeyi) hemen kestirip atmamak
give (someone) a second chance v. (birine) ikinci bir şans vermek
give (someone) a second chance v. (birine) ikinci bir şans daha vermek
give (someone) a second chance v. (birine) bir şans daha vermek
give somebody half a chance v. birine bir olanak sunmak
give somebody half a chance v. birine küçük bir şans vermek
Speaking
you should give me a chance expr. bana şans vermelisin
give me a chance expr. bana bir şans ver
I'm going to give you a chance expr. sana bir şans vereceğim
give me a chance to get to know you a little better expr. seni biraz daha tanımam için bana bir şans ver