grazing - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

grazing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "grazing" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
grazing n. hayvan otlatma
grazing n. otlatma
grazing n. otlak
grazing adj. otlayan
grazing adj. otlatmaya ait
grazing adj. otlatmaya ayrılmış
grazing adj. otlatma ile ilişkili
Colloquial
grazing n. düzenli öğünlerle beslenme yerine atıştırma
grazing n. envai çeşit yiyecekten tadımlık alma
grazing n. zaplama
grazing n. kanaldan kanala atlama
Marine
grazing n. küçük hayvanların büyük hayvanlar tarafından yenmesi
Marine Biology
grazing n. otlama
Agriculture
grazing n. otlak

Bedeutungen, die der Begriff "grazing" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
mechanical grazing n. mekanik otlatma
grazing fire n. yere paralel ateşleme
grazing land n. haymana
Technical
alternative grazing n. alternatif otlatma
Marine
grazing rate n. küçük hayvanların büyük hayvanlar tarafından yenme oranı
Zoology
grazing animal n. otlak hayvanı
Agriculture
excessive grazing n. aşırı otlama
heavy grazing n. ağır otlatma
alternative grazing n. alternatif otlatma
early grazing n. erken otlatma
daily ration grazing n. günlük rasyon otlatması
winter grazing n. kış otlatması
mechanical grazing n. mekanik otlatma
rotational grazing n. münavebeli otlatma
grazing crop n. mera bitkisi
forest grazing n. orman otlatması
alternative grazing n. nöbetleşe otlatma
grazing period n. otlatma süresi
zero grazing n. otu biçip yedirme
grazing season n. otlatma mevsimi
grazing land n. otlatma arazisi
grazing land n. otlak
grazing crop n. otlanan bitki
grazing capacity n. otlatma kapasitesi
grazing value n. otlatma değeri
rotational grazing n. sıralı otlatma
field grazing n. tarla otlatması
grazing period n. yaylım süresi
intensive grazing n. yoğun otlatma
zero grazing n. inekleri biçilen otla besleyerek yapılan mandıracılık
Breeding
over grazing n. aşırı otlatma
excessive grazing n. aşırı otlatma
mountain grazing n. dağda otlatma
mountain grazing n. dağda otlama
grazing land n. geçici otlak
nomadic grazing n. gezici otlatma
controlled grazing n. kontrollü otlatma
grazing land n. mera
grazing intensity n. otlatma yoğunluğu
grazing system n. otlatma sistemi
grazing land n. otlak
grazing capacity n. otlatma kapasitesi
grazing land n. otlatma alanı
grazing management n. otlatma yönetimi
total grazing n. tümüyle otlatma
Military
grazing point n. ölü mıntıka üst kenarı
grazing fire n. yalayıcı ateş