Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | gris n. | ortaçağ kostümlerinde süs olarak kullanılan pahalı, gri bir kürk |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | gris-gris n. | takana iyi şans, diğer insanlara kötü şans getirdiğine inanılan bir tılsım |
Dyeing | ||
Dyeing | gris-de-lin n. | koyu morumsu bir kırmızı tonu |
Gastronomy | ||
Gastronomy | pinot gris n. | fransa'ya özgü bir üzüm çeşidinden yapılan beyaz şarap |
Botanic | ||
Botanic | pinot gris n. | beyaz şarap yapımı için yetiştirilen, fransa'ya özgü bir üzüm çeşidi |
Religious | ||
Religious | gres-gris n. | bir çeşit afrika muskası |
Geography | ||
Geography | gris-nez cape n. | kuzey fransa'da bir burun |