Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | had best v. | birisinin veya herkesin çıkarına en uygun şekilde davranmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrases | ||
Phrases | had best do expr. | yapmalı |
Phrases | had best do expr. | yapsa daha iyi olur |
Colloquial | ||
Colloquial | had better/best do something v. | (bir şey yapsa) iyi olmak |
Colloquial | had better/best do something v. | (bir şey yapmasında) fayda olmak |
Idioms | ||
Idioms | (had) best do something v. | en iyisi bir şey yapmak |
Idioms | (had) best do something v. | bir şey yapmak iyi olur |
Idioms | (had) best do something v. | bir şey yapmak iyi bir fikir |
Idioms | (had) best do something v. | bir şey yapsa iyi olur |
Idioms | (had) best do something v. | bir şey yapsa iyi eder |
Idioms | (had) best do something v. | bir şey yapmalısın |
Speaking | ||
Speaking | you had better make the best of it expr. | elinden geleni yapmaya başlamalısın |
Speaking | it was the best movie I had ever watched expr. | izlediğim en güzel filmdi |