hastens

VerlaufSätze

Bedeutungen von dem Begriff "hastens" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General

1	General	hasten v.	hızlandırmak
The government's action was hastened by the protests. Protestolar hükümetin eylemini hızlandırdı. More Sentences
2	General	hasten v.	acele ettirmek
She hastened to deny the story. Hikayeyi inkar etmek için acele etti. More Sentences
3	General	hasten v.	erkene almak
The presentation hastened to explain the project. Sunum projeyi açıklamak için erkene alınmış. More Sentences
4	General	hasten v.	acilen yetiştirmek
The ambulance hastened the injured man to the hospital. Ambulans yaralı adamı acilen hastaneye yetiştirildi. More Sentences
5	General	hasten v.	sıkıştırmak
6	General	hasten v.	aceleleştirmek
7	General	hasten v.	ivdirmek
8	General	hasten v.	hız vermek
9	General	hasten v.	telaşlandırmak
10	General	hasten v.	aceleci davranmak
11	General	hasten v.	acele etmek
12	General	hasten v.	iki ayağını bir pabuca sokmak
13	General	hasten v.	iki ayağını bir pabuca koymak
14	General	hasten v.	aceleye getirmek
15	General	hasten v.	(bir şey söylemeye) çekinmek
16	General	hasten v.	bir kerede yapmak
17	General	hasten v.	erkene çekmek