Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | havalı bir şekilde | engagingly adv. |
General | havalı bir şekilde | poshly adv. |
General | havalı bir şekilde | flossily adv. |
Colloquial | ||
Colloquial | havalı bir şekilde | downtown adv. |
Colloquial | havalı bir şekilde | preppily adv. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | havalı bir şekilde maval okumak | spout v. |
Phrasals | ||
Phrasals | havalı bir şekilde girmek | strut in v. |
Phrasals | havalı bir şekilde (bir yere) girmek | strut in (to some place) v. |
Phrasals | havalı bir şekilde girmek | strut into v. |
Colloquial | ||
Colloquial | havalı bir şekilde mikrofonu elinden bırakmak/atmak | drop the mic v. |
Colloquial | etkileyici bir performans sonrası havalı bir şekilde mikrofonu fırlatmak/atmak/yukardan bırakmak | drop the mic v. |
Colloquial | havalı bir şekilde mikrofonu elinden bırakmak/atmak | mic drop v. |
Colloquial | etkileyici bir performans sonrası havalı bir şekilde mikrofonu fırlatmak/atmak/yukardan bırakmak | mic drop v. |
Colloquial | havalı/frapan bir şekilde süslemek | pimp up [us] v. |
Idioms | ||
Idioms | (sahneye vb) havalı veya resmi bir şekilde bir ortama girmek | make an entrance v. |