have something on - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

have something on



Bedeutungen von dem Begriff "have something on" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Colloquial
have something on v. planlı bir şeyi olmak
have something on v. planlanmış bir şeyi olmak
have something on v. zamanı belirlenmiş bir şeyi olmak
have something on v. belli bir zaman için planları olmak
have something on v. belli bir zamana planlanmış/ayarlanmış işleri olmak
have something on v. belli bir zaman diliminde planları olmak
have something on v. belli bir zaman diliminde meşgul olmak
have something on v. önceden ayarlanmış planları/işleri olmak

Bedeutungen, die der Begriff "have something on" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 72 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
have something on hand v. el altında bulundurmak
have something on v. üzerinde olmak
have something on someone v. elinde suçlayıcı delil bulunmak
have something on v. giymek
have something on v. yapacak işleri olmak
Colloquial
have (something) on (one) v. (birinin) aleyhinde kanıt olmak
have (something) on (one) v. (biri) hakkında suçlayıcı kanıt olmak
have (something) on (one) v. (biri) hakkında bir suç, kabahat işlediğine dair kanıt olmak
have (something) on (one) v. (birinin) uygunsuz bir davranışta bulunduğuna dair kanıt olmak
have (something) on (one) v. (birine) karşı avantaj sahibi olmak
have (something) on (one) v. (birine) karşı üstünlük sağlayacak (bir şeyi) olmak
have (something) on (one) v. üzerinde (bir şey) olmak
have (something) on (one) v. yanında (bir şey) olmak
have something on (one's person) v. beraberinde (bir şey) taşımak
have something on (one's person) v. yanında (bir şey) taşımak/olmak
have something on (one's person) v. üzerinde (bir şey) taşımak/olmak
have (something) on (one) v. (birine) karşı suçlayıcı kanıtı olmak
have (something) on (one) v. birinin bir suç işlediğine, yanlış yaptığına, uygunsuz davrandığına dair kanıtı olmak
have (something) on (one) v. (birine) karşı kanıtı/delili olmak
have (something) on (one) v. (birine) karşı bir avantaj sahibi olmak
have (something) on (one) v. (birine) karşı bir üstünlüğü olmak
have (something) on (one) v. (birinin) üzerinde bir şey olmak
have (something) on (one) v. (birinin) yanında bir şey olmak
have something on somebody v. biri hakkında bir şey bilmek
have something on somebody v. birinin aleyhinde bir bilgi sahibi olmak
have something on somebody v. birine karşı bir delili olmak
have something on somebody v. birinin işlediği bir suç hakkında elinde kanıt olmak
Idioms
have something on the stock v. iş üstünde olmak
have something on the brain v. aklında bir şey olmak
have something on one's mind v. aklında bir şey olmak
have something on the brain v. aklını bir şeyle bozmak
have something on the brain v. bir şeye aklını takmak
have something on the ball v. dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak
have something on file v. dosyalamak
have something on file v. dosyaya koymak
have something on one's hands v. eline yapışmak
have something on the ball v. kafası basar/çalışır olmak
have something on file v. kayıtlı olarak tutmak
have something on one's mind v. kafasına bir şey koymak
have something on one's mind v. kafasına bir şey takmak
have something on the brain v. kafasına bir şey takmak
have something on one's mind v. kafasını kurcalamak
have something on the brain v. kafasına bir şey koymak
have something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
have something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
have something on the ball v. yeterli/belirli düzeyde akla/zekaya sahip olmak
have something on file v. (ileride kullanmak amacıyla) bir kenarda kayıtlı tutmak
have something on the go [uk/australia] v. yapım aşamasında olan bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia] v. yapımı devam eden bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia] v. devam etmekte olan bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia] v. sürmekte olan bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia] v. üzerinde çalışılmaya devam edilen bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia] v. üzerinde uğraşmaya devam edilen bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia] v. halen/şu an devam etmekte olan bir şeyi olmak
have something on the ball v. bir işi iyi yapabilmek
have something on the ball v. zeki/akıllı olmak
have something on the ball v. boş birisi olmamak
have something on your side v. avantaj sağlayacak bir şeyi olmak
have something on your side v. avantajına olan bir şeyi olmak
have something on your side v. lehine bir şeyi olmak
have something on your side v. bir şey avantajına sahip olmak
have something on your side v. bir şeye ulaşmasına yardım edecek bir avantajı olmak
have (something) on (one's) conscience v. kendini suçlu hissetmek
have (something) on (one's) conscience v. vicdanı sızlamak
have (something) on (one's) conscience v. vicdanı rahatsız olmak
have something on good authority v. bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış olmak
have something on good authority v. sağlam kaynaktan bilgi almak
have something on good authority v. bir şeyi güvenilir bir kaynaktan öğrenmek
have something on your mind v. aklında bir şey olmak
have something on your mind v. bir şey kafasını kurcalamak
have something on your mind v. kafasına bir şey takmak
have something on your mind v. bir şey aklına takılmak