| Türkisch | Englisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | hedeflenmiş | targeted adj. | ||
|
Well targeted from a marketing point of view does not necessarily mean either welcome or limited. Pazarlama açısından iyi hedeflenmiş olması, mutlaka hoş karşılanacağı ya da sınırlı olacağı anlamına gelmez. More Sentences |
||||
| Türkisch | Englisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | eğik yöne hedeflenmiş | obliquid adj. |
| Politics | ||
| Politics | hedeflenmiş politika | targeted policy n. |
| Military | ||
| Military | 10 adete kadar bağımsız, hedeflenmiş nükleer savaş başlığına sahip olan mobil bir kıtalararası balistik füze | mx n. |