hemolitik - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hemolitik



Bedeutungen von dem Begriff "hemolitik" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Medical
hemolitik haemolytic adj.
hemolitik hemolytic adj.
Physiology
hemolitik hemolytic adj.
hemolitik haemolytic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "hemolitik" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Medical
a grubu b hemolitik streptokoklar group a b hemolytic streptococci n.
a grubu beta-hemolitik streptokoklar group a beta-haemolytic streptococci n.
atypical hemolitik üremik sendrom atypical hemolytic uremic syndrome (ahus) n.
beta hemolitik streptokok beta-hemolytic streptococcus n.
grup a beta-hemolitik streptokokları group a beta-hemolytic streptococci n.
hemolitik üremik sendrom hemolytic uremic syndrome n.
hemolitik streptokok hemolytic streptococcus n.
hemolitik krizler hemolytic crises n.
hemolitik üremik sendrom hemolytic uremic syndrom n.
hemolitik kriz hemolytic crisis n.
hemolitik transfüzyon reaksiyonları hemolytic transfusion reactions n.
herediter hemolitik anemi hereditary hemolytic anemias n.
hemolitik streptokoklar hemolytic streptococci n.
hemolitik anemi hemolytic anemia n.
hemolitik sendrom hemolytic syndrome n.
konjenital hemolitik anemi congenital hemolytic anemia n.
otoimmun hemolitik anemi autoimmune hemolytic anemia n.
trombotik mikroanjiyopatik hemolitik anemiler thrombotic microangiopathic hemolytic anemias n.
hemolitik anemi haemolytic anaemia n.
minimum hemolitik doz mhd (minimum hemolytic dose) abrev.
Pathology
hemolitik-üremik sendrom haemolytic-uraemic syndrome n.
otoimmün hemolitik anemiler autoimmune haemolytic anaemias n.
otoimmün hemolitik anemi autoimm haemolytc anaemia n.
yenidoğan hemolitik hastalığı erythroblastosis n.
bazı hemolitik anemilerin karakteristik özelliği olan küremsi kırmızı kan hücresi spherocyte n.
kırmızı kan hücrelerinin normalden daha küçük ve küresel formda olduğu ve genellikle konjenital hemolitik sarılığa eşlik eden ırsi bir anemi spherocytosis n.
hemolitik üremik sendrom hus (hemolytic uremic syndrome) abrev.
Veterinary
avustralya'daki koyunların karşı karşıya kaldığı, kronik koyun zehirlenmesi ile ilişkilendirilen enzootik hemolitik sarılığı toxemic jaundice n.
avustralya'daki koyunların karşı karşıya kaldığı, kronik koyun zehirlenmesi ile ilişkilendirilen enzootik hemolitik sarılığı yellows n.
avustralya'daki koyunların karşı karşıya kaldığı, kronik koyun zehirlenmesi ile ilişkilendirilen enzootik hemolitik sarılığı aster yellows n.
Biology
(hemolitik streptokok) kanda yeşil pigment üretme eğilimi gösteren green adj.