horseback - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

horseback

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "horseback" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
horseback n. at sırtı
horseback adj. at sırtında bulunan
horseback adv. at sırtında bulunarak
horseback adv. at sırtında giderek
Geography
horseback n. hogbek
horseback n. kambur tepe
horseback n. fazla eğimli yeryüzü tabakası
Geology
horseback n. kömür damarındaki cevhersiz kaya yığını
horseback n. cevhersiz kaya tepeciği
horseback n. cevhersiz kaya tabakası
horseback n. taş yığını

Bedeutungen, die der Begriff "horseback" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
horseback riding n. ata binme
horseback rider n. binici
style of horseback riding n. biniş
ride horseback v. at sırtında gitmek
ride horseback v. at sürmek
ride horseback v. ata binmek
horseback [us] adj. üstünkörü sunulan
horseback [us] adj. baştan savma
on horseback adv. ata binmiş olarak
on horseback adv. at sırtında
on horseback adv. atla
Proverb
set a beggar on horseback and he'll ride to the devil çingeneye beylik vermişler önce babasını asmış
Idioms
a beggar on horseback n. sonradan görme
a horseback opinion n. üstünkörü varılan yargı
a beggar on horseback n. ne oldum delisi
a horseback opinion n. yalap şalap varılan yargı
a beggar on horseback n. buldumcuk
a horseback opinion n. gelişigüzel varılan yargı
a beggar on horseback n. gökgörmedik
a horseback opinion n. yüzeysel varılan yargı
a horseback opinion n. iyi düşünmeden varılan fikir/yargı
a horseback opinion n. dikkatlice düşünmeden varılan fikir/yargı
beggar on horseback n. sonradan görme
beggar on horseback n. ne oldum delisi
beggar on horseback n. buldumcuk
beggar on horseback n. gökgörmedik
beggar on horseback n. görgüsüz
beggar on horseback n. görmemiş
not know if (one) is afoot or on horseback v. ne yaptığını bilmemek
not know if (one) is afoot or on horseback v. ne yaptığının farkında olmamak
not know if (one) is afoot or on horseback v. kafası karışık olmak
Gastronomy
angels-on-horseback [brit] n. pastırma dilimlerine sarılarak tost ile servis edilen istiridye
devils-on-horseback n. pastırma dilimlerine sarılıp kızarmış ekmek üzerinde servis edilen ekşi kuru erik
Military
man on horseback n. genellikle askeri bir lider olup siyasi kriz dönemlerinde diktatör olabilecek kadar halkın desteğini almış adam
man on horseback n. diktatör
Sport
horseback riding n. binicilik sporu