hyper- - Türkisch Englisch Wörterbuch

hyper-

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "hyper-" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hyper- pref. hiper
hyper- pref. aşırı anlamı veren ön ek
hyper- pref. yüksek anlamı veren ön ek
hyper- pref. üzerinde anlamı veren ön ek
hyper- pref. yukarıda anlamı veren ön ek
hyper- pref. geniş anlamı veren ön ek
Computer
hyper- pref. köprü anlamı veren ön ek
hyper- pref. bağlantı anlamı veren ön ek
Medical
hyper- pref. anormal fazlalık anlamında kullanılan bir ön ek
Chemistry
hyper- pref. fazla elementli anlamı veren ön ek
Marine Biology
hyper- pref. hiper-
Music
hyper- pref. (antik yunan müziği) yüksek oktavlı anlamı veren ön ek
hyper- pref. (ses aralığı) yüksek ölçü anlamı veren ön ek

Bedeutungen, die der Begriff "hyper-" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 61 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hyper-link n. hiper link
hyper-miling n. yakıttan tasarruf etmek için arabayı yavaş kullanma
hyper space n. hiper mekan
hyper [us] v. telaş etmek
hyper [us] v. koşuşturmak
hyper [us] v. acele etmek
hyper adj. aşırı
hyper-saline adj. aşırı tuzlu
hyper-commercialized adj. aşırı ticarete dökülmüş
hyper-commercialised adj. aşırı ticarete dökülmüş
hyper adj. üçten fazla uzay boyutunda
hyper adj. karışık şekilde bağlı
hyper adj. ardışık olmayan şekilde bağlı
hyper adj. tamamen
hyper adj. kapsamlı bir şekilde
hyper interj. yukarı
Colloquial
hyper n. reklamcı
hyper n. birinin/bir şeyin tanıtımını yapan kimse
hyper n. birini/bir şeyi pazarlayan kimse
hyper n. menajer
hyper n. aşırı heyecanlı kimse
hyper n. enjektörle uyuşturucu alan/yapan kimse
hyper n. canki
hyper n. yerinde duramayan kimse
hyper n. hiperaktif
hyper n. tepkileri aşırı
hyper n. çok hareketli kimse
hyper n. heyecanlı
hyper n. pazarlamacı
hyper n. aşırı reaksiyon gösteren
hyper n. birinin/bir şeyin reklamını yapan kimse
hyper adj. fanatik
hyper adj. aşırı ilgili
Trade/Economic
hyper funding n. internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi
hyper funding n. kitle fonlaması
hyper funding n. küçük miktarların biraraya gelerek bir sermaye yaratması
hyper funding n. kalabalığın sermayesi
hyper-inflation n. hiper enflasyon
Technical
hyper text transport protocol n. hiper metin aktarım iletişim kuralı
hyper ventilation n. hiperventilasyon
hyper-pure germanium detector n. aşırı saf germanyum algılayıcısı
hyper-eutectoid steel n. yüzde 0,9’dan fazla karbon içeren çelik
Computer
hyper text mark-up language n. hiper metin işaret dili
Aeronautic
hyper-eutectoid steel n. hiper oytektoid çelik
Medical
hyper dermatosis n. hiperdermatoz
hyper reflection n. hiper refleksiyon
hyper n. hiper
hyper-igm syndrome n. hiperimmunglobulin m sendromu
hyper igm syndrome n. hiper ıgm sendromu
Psychology
hyper reflection n. aşırı düşünme
hyper intention n. aşırı niyet
hyper reflexia n. hiper refleks
Statistics
hyper-graeco-latin square n. aşırı graeco latin karesi
hyper-poisson distribution n. aşırı poisson dağılımı
hyper-spherical normal distribution n. aşırı küresel normal dağılım
Literature
hyper n. hiperuzay
hyper n. bilimkurguda kullanılan daha hızlı uzay ulaşımı
Linguistics
hyper form n. aşırı düzeltilmiş biçim
hyper-urbanism n. gırtlaktan veya yöresel konuşma tarzını gizlemek için telaffuz veya ses kullanımının aşırı düzeltilmesi
Military
hyper velocity n. üstün ilk hız
British Slang
hyper adj. çok heyecanlanmış