iki kişi arasında - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

iki kişi arasında



Bedeutungen von dem Begriff "iki kişi arasında" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iki kişi arasında head-to-head adj.

Bedeutungen, die der Begriff "iki kişi arasında" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 67 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sadece iki kişi arasında geçen konuşma tête-à-tête n.
sadece iki kişi arasında geçen mücadele two-horse race n.
topun bir iple dikey bir sırığa asıldığı ve iki kişi arasında oynanan bir top oyunu tetherball n.
iki kişi arasında sıkışmış kimse bodkin [uk] n.
(iki veya daha fazla kişi) arasında ilişki kurmak bond v.
iki kişi arasında dolaysız iletişim içeren one on one [us] adj.
iki kişi arasında doğrudan iletişim veya alışveriş içeren one-on-one adj.
Phrasals
iki zıt kişi veya şey arasında karar vermek judge between (someone or something and someone or something else) v.
iki zıt kişi veya şey arasında seçim yapmak judge between (someone or something and someone or something else) v.
(iki veya daha çok kişi veya şey) arasında yavaş yavaş yürümek step between (someone or something) v.
(iki kişi veya grup) arasında ara buluculuk yapmak step between (someone or something) v.
iki kişi arasında kararsız kalmak waver between someone and someone else v.
(iki kişi arasında) arabuluculuk yapmak mediate between v.
(iki kişi) arasında bölüştürmek split something between (something and something else) v.
(iki kişi) arasında bölmek/paylaştırmak divvy something up between two v.
(iki kişi) arasında bölüştürmek split something between (someone and someone else) v.
(iki veya bir kaç şey/kişi) arasında seçim yapmak judge between (someone or something) (and someone or something else) v.
(iki veya bir kaç şey/kişi) arasında seçim yapmak judge between (someone or something and someone or something else) v.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölünmek split between (two or more people or things) v.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kararsız kalmak split between (two or more people or things) v.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kalmak split between (two or more people or things) v.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek split between (two or more people or things) v.
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek/paylaştırmak split between (two or more people or things) v.
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında pay etmek split between (two or more people or things) v.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında yer işgal etmek split between (two or more people or things) v.
iki kişi arasında karşılaşma düzenlemek face off v.
(iki kişi/iki şey) arasında kararsız kalmak vacillate between (one person or thing) and (another) v.
(iki kişi/iki şey) arasında karar verememek vacillate between (one person or thing) and (another) v.
(iki kişi/iki şey) arasında kalmak vacillate between (one person or thing) and (another) v.
iki kişi arasında çöpçatanlık yapmak match someone (up) (with someone) v.
iki kişi arasında çöpçatanlık yapmak and match something (up) (with something) v.
bir şeyi iki kişi kendi arasında sektirmek bounce something back and forth v.
(iki kişi/şey) arasında bir seçim yapmak decide between (someone or something) v.
(iki kişi/şey) arasında bir karar vermek decide between (someone or something) v.
(iki kişi veya şey) arasında kalmak (karar verememek) oscillate between (two people or things) v.
(iki kişi veya şey) arasında kararsız kalmak oscillate between (two people or things) v.
(iki kişi veya şey) arasında gidip gelmek oscillate between (two people or things) v.
(iki veya daha fazla kişi, grup) arasında değişmek vary between (someone or something) v.
(iki kişi/şey) arasında sıkışıp kalmak wedge between (someone or something) v.
iki kişi/şey arasında sıkışıp kalmak wedge between people or things v.
Phrases
(iki kişi) arasında sevginin zerresi bile kalmama/olmama little love lost between (two people) expr.
Colloquial
bilindik iki kategori veya tür arasında sayılan kişi veya şey tweener n.
iki kişi arasında romantik bir ilişkinin kurulup kurulmayacağı sorusunu bildiren ifade will-they-won't-they expr.
Idioms
sadece iki kişi arasında geçen konuşma a ˌtête-à-ˈtête [french] n.
iki kişi arasında geçen özel bir konuşma a ˌtête-à-ˈtête [french] n.
sadece iki kişi arasında geçen mücadele a two-horse race n.
iki kişi arasında düşmanlığa neden olacak hareket/davranış an act of war n.
iki kişi arasında düşmanlığa neden olacak hareket/davranış an act of war n.
seyahat sırasında iki kişi arasında sıkışıp kalmak sit bodkin [obsolete] v.
seyahat sırasında iki kişi arasında ezilmek sit bodkin [obsolete] v.
seyahat sırasında iki kişi arasında sıkışıp kalmak ride bodkin [obsolete] v.
seyahat sırasında iki kişi arasında ezilmek ride bodkin [obsolete] v.
(iki veya daha fazla kişi/şey arasında) bağlantı kurmak join (up) the dots v.
(iki kişi arasında) sevginin zerresi bile kalmamak be little love lost between (two people) v.
(iki kişi) arasında sevgiden eser kalmamak be no love lost between (two people) v.
(iki kişi) arasında husumet/düşmanlık olmak be no love lost between (two people) v.
iki kişi/şey arasında ayrım yapmak make fish of one and fowl of another v.
iki kişi/şey arasında ayrım yapmak make fish of one and fowl of the other v.
(iki kişi/şey) arasında kalmış torn between (people or things) adj.
(iki kişi/şey) arasında kararsız kalmış torn between (people or things) adj.
(iki kişi/şey) arasında ikilemde kalmış torn between (people or things) adj.
(iki kişi) arasında sevgiden eser kalmamış no love lost between (two people) expr.
(iki kişi) arasında husumet/düşmanlık var there is no love lost between (two people) expr.
(iki kişi) arasında sevgiden eser yok there is no love lost between (two people) expr.
(iki kişi/şey) arasında bir fark yok there's nothing to choose between (two people or things) expr.
Computer
çevrimiçi bir tartışmada iki veya daha fazla kişi arasında geçen öfkeli, eleştirel veya aşağılayıcı münakaşa flame war n.
Slang
iki kişi arasında cinsel çekim olmasın diye ortamda bulunan tip fire extinguisher n.