| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | interviewee n. | görüşülen kişi | ||
|
You will have only one opportunity to talk with the interviewees. Görüşülen kişilerle konuşmak için yalnızca tek bir fırsatınız olacak. More Sentences |
||||
| General | interviewee n. | röportaj yapılan kişi | ||
|
The interviewee asked me to tell her about myself. Röportaj yapılan kişi benden kendimden bahsetmemi istedi. More Sentences |
||||
| General | interviewee n. | görüşülen kimse | ||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | interviewee n. | görüşme yapılan kimse | ||
| Trade/Economic | interviewee n. | görüşülen kimse | ||
| Trade/Economic | interviewee n. | mülakat yapılan kimse | ||
