Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | intimidate with v. | ile korkutmak |
Phrasals | intimidate with v. | ile tehdit etmek |
Phrasals | intimidate with v. | ile gözünü korkutmak |
Phrasals | intimidate with v. | ile sindirmek/yıldırmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | intimidate someone with v. | -ile gözünü korkutmak |
Phrasals | intimidate (one) with (something) v. | (birini bir şeyle) korkutmak |
Phrasals | intimidate (one) with (something) v. | (birini bir şeyle) tehdit etmek |
Phrasals | intimidate (one) with (something) v. | (birinin bir şeyle) gözünü korkutmak |
Phrasals | intimidate (one) with (something) v. | (birini bir şeyle) sindirmek/yıldırmak |