Verlauf

is (someone) there?

Bedeutungen von dem Begriff "is (someone) there?" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Colloquial
1	Colloquial	is (someone) there? expr.	(biri) orada mı?
2	Colloquial	is (someone) there? expr.	(biriyle) görüşebilir miyim?

Bedeutungen, die der Begriff "is (someone) there?" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 17 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Colloquial
1	Colloquial	there is no holding someone expr.	birini tutmanın imkanı yok
2	Colloquial	there is no holding someone expr.	biri durdurulamaz
3	Colloquial	there is no holding someone expr.	birinin önüne geçmek imkansız
4	Colloquial	there is no holding someone expr.	biri engellenemez
5	Colloquial	there is no holding someone expr.	birini durdurmanın imkanı yok
Idioms
6	Idioms	there is more to (someone or something) than meets the eye expr.	görünenden daha fazla yeteneği/becerisi/özelliği var
7	Idioms	there is more to (someone or something) than meets the eye expr.	bu (birinin/bir şeyin) sadece gözle görünen kısmı
8	Idioms	there is more to (someone or something) than meets the eye expr.	gözle görülenden/göz önünde olandan daha fazlası var
9	Idioms	there is no mistaking someone or something expr.	birini/bir şeyi tanımamanın imkanı yok
10	Idioms	there is no mistaking someone or something expr.	birini/bir şeyi tanımamaya imkan yok
11	Idioms	there was/is something about (someone or something) expr.	(birinde/bir şeyde) şeytan tüyü vardı/var
12	Idioms	there was/is something about (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) çekici/cazip bir tarafı vardı/var
Speaking
13	Speaking	is there someone in your family who has parkinson's? expr.	ailenizde parkinson hastası kimse var mı?
14	Speaking	there is someone watching us expr.	bizi izleyen birisi var
15	Speaking	is there someone else i can speak to about this? expr.	bu konuyu konuşabileceğim başka biri var mı?
16	Speaking	there is someone watching us expr.	bizi izleyen biri var
17	Speaking	is there someone else i can talk to? expr.	konuşabileceğim başka biri var mı?