iyi gibi - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

iyi gibi



Bedeutungen von dem Begriff "iyi gibi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iyi gibi fineish adj.
Colloquial
iyi gibi o.k.'ish adj.
iyi gibi okayish adj.
Modern Slang
iyi gibi alrightish adj.
iyi gibi alright I guess exclam.

Bedeutungen, die der Begriff "iyi gibi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 32 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
olduğundan iyi gibi göstermek fake v.
çok iyi biliyormuş gibi kullanmak (bir sözü) bandy about v.
(tornadan çıkmış gibi) iyi şekillendirilmiş turned adj.
iyi bir işçi gibi çevik, yaratıcı ve becerikli olan mechanic adj.
Phrasals
servet veya iyi niyet gibi bir şeyi geliştirmek build something up v.
Phrases
iyi bilindiği gibi as it is well known expr.
Colloquial
iyi vakit geçiren çoğu misafir gibi like most guests having a good time expr.
Idioms
eskisi kadar/gibi iyi durumda/varlıklı olmamak have known better days v.
eskisi kadar/gibi iyi durumda/varlıklı olmamak have seen better days v.
(bir yeri, yapıyı, alanı) iyi tanımak/avucunun içi gibi bilmek know (one's) way about v.
(bir yeri, yapıyı, alanı) iyi tanımak/avucunun içi gibi bilmek know your way about (something) v.
(bir yeri, yapıyı, alanı) iyi tanımak/avucunun içi gibi bilmek know your way around (something) v.
eskisi (eskiden olduğu) gibi/kadar iyi olmamak be half the (...) you used to be v.
kötü bir ürünü iyi gibi göstererek müşteriyi yutturmak foist off v.
kötü bir ürünü iyi gibi göstererek müşteriye yutturmak fob off v.
kötü bir ürünü iyi gibi göstererek müşteriyi yutturmak palm off v.
(ağrı/acı/dert gibi) bir şeye çok iyi gelmek work wonders with something v.
(birine) aslında göründüğü kadar iyi olmayan bir şeyi iyiymiş gibi satmak/vermek hand (one) a lemon v.
niyeti iyi gibi görünüp sırtından bıçaklamak give pap with a hatchet v.
hava iyi olacak gibi durmak/görünmek be set fair [uk] v.
iyi niyetinden kaynaklanan(içinden geldigi gibi) out of the goodness of one's heart expr.
iyi yağlanmış makine gibi like a well-oiled machine expr.
iyi niyetinden kaynaklanan (içinden geldiği gibi) out of the goodness of heart expr.
iyi niyetinden kaynaklanan (içinden geldiği gibi/için) out of the goodness of your heart expr.
iyi niyetinden kaynaklanan (içinden geldiği gibi/için) out the goodness of (one's) heart expr.
Speaking
bana iyi bir teori gibi geldi it sounds like a good theory to me expr.
kulağa iyi bir fikir gibi geliyor that sounds like a good idea expr.
Textile
fransa bisiklet turu gibi birkaç önemli etkinlikte en iyi yarışçının giydiği sarı mayo maillot jaune n.
Biology
(birçok bakteride olduğu gibi) sıcak ortamda iyi yetişen thermophilic adj.
Mythology
peri gibi iyi kalpli seelie adj.
Archaic
merhamet gibi iyi duyguların merkezi bowels n.
Slang
o zaman iyi bir fikir gibi gelmişti/görünmüştü slagiatt (seemed like a good idea at the time) expr.