|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
kışın ortası |
the dead of winter n.
|
|
2 |
General |
yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer |
homeland n.
|
|
3 |
General |
kışın gelişi |
the coming of winter n.
|
|
4 |
General |
kışın başlangıcının kutlandığı kelt festivali |
samhain n.
|
|
5 |
General |
kışın barınak bulma |
hyemation n.
|
|
6 |
General |
kışın barınakta kalma |
hyemation n.
|
|
7 |
General |
kışın inzivaya çekilme |
hibernating n.
|
|
8 |
General |
kışın daha sıcak bölgeye giden kimse |
snowbird n.
|
|
9 |
General |
korumak veya saklamak için kışın üzerini kapatmak |
winter-ground v.
|
|
10 |
General |
kışın yapraklarını döken bitki |
deciduous adj.
|
|
11 |
General |
kışın olan |
hibernal adj.
|
|
12 |
General |
kışın şiddetli hava koşulları nedeniyle tahrip olmuş |
winter-beaten adj.
|
|
13 |
General |
kışın şiddetli hava koşullarından etkilenmiş |
winter-beaten adj.
|
|
14 |
General |
kışın olan |
winterly adj.
|
|
15 |
General |
kışın gerçekleşen |
winterly adj.
|
|
16 |
General |
kışın meydana gelen |
winterly adj.
|
|
17 |
General |
kışın olan |
hiemal adj.
|
|
18 |
General |
kışın yapılan |
hyemal adj.
|
|
|
19 |
General |
kışın meydana gelen |
overwinter adj.
|
|
20 |
General |
kışın görülen |
overwinter adj.
|
|
Phrasals |
|
21 |
Phrasals |
kışın (bir şey) yiyerek yaşamak |
winter on (something) v.
|
|
22 |
Phrasals |
kışın (bir hayvanı) bir şeyle beslemek |
winter on (something) v.
|
|
23 |
Phrasals |
kışın ayakta/hayatta kalmak |
winter over v.
|
|
Colloquial |
|
24 |
Colloquial |
kuzey amerika ve kanada'ya özgü kışın beyaz olan yaban tavşanı |
varying hare n.
|
|
25 |
Colloquial |
kışın yüzen kimse |
iceberg [australia] n.
|
|
26 |
Colloquial |
kışın sörf yapan kimse |
iceberg [australia] n.
|
|
Idioms |
|
27 |
Idioms |
kışın ortası |
dead of winter n.
|
|
28 |
Idioms |
kışın en yoğun/sert dönemi |
dead of winter n.
|
|
29 |
Idioms |
kışın ortasında |
in the dead of winter expr.
|
|
Textile |
|
30 |
Textile |
kışın ayağa giyilen pofuduk bot terlik |
snoozies n.
|
|
31 |
Textile |
kışın giyilmeye uygun kalınlıkta (kıyafet) |
winterweight adj.
|
|
Construction |
|
32 |
Construction |
kışın çiçek yetiştirilen sera |
winter garden n.
|
|
Automotive |
|
33 |
Automotive |
(otomobili) kışın kullanıma hazır hale getirmek |
winterize v.
|
|
34 |
Automotive |
(otomobili) kışın kullanıma güvenli hale getirmek |
winterize v.
|
|
35 |
Automotive |
(otomobili) kışın kullanıma hazır hale getirmek |
winterise v.
|
|
36 |
Automotive |
(otomobili) kışın kullanıma güvenli hale getirmek |
winterise v.
|
|
Transportation |
|
37 |
Transportation |
kışın kuzeyde yük vs. taşımak için kullanılan paletli bir traktör ve arkasına takılan kızaklı vagonlar |
cat-train [canadian] n.
|
|
38 |
Transportation |
kışın kuzeyde yük vs. taşımak için kullanılan paletli bir traktör ve arkasına takılan kızaklı vagonlar |
cat-swing [canadian] n.
|
|
|
Gastronomy |
|
39 |
Gastronomy |
kışın tüketmek için tuzlanıp saklanan et |
mart [scotland] n.
|
|
40 |
Gastronomy |
kışın üretilip hemen tüketilen bir bira |
schenkbeer n.
|
|
Biology |
|
41 |
Biology |
(hayvan veya bitki) kışın canlı tutmak |
overwinter v.
|
|
42 |
Biology |
(hayvan veya bitki) kışın canlı kalmak |
overwinter v.
|
|
Marine Biology |
|
43 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü kışın tüketilen bir yemeklik balık |
winter flounder n.
|
|
44 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü kışın tüketilen bir yemeklik balık |
blackback flounder n.
|
|
45 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü kışın tüketilen bir yemeklik balık |
pseudopleuronectes americanus n.
|
|
Zoology |
|
46 |
Zoology |
kuzey kutup bölgelerinde bulunan, kalın tüyleri yazın kahverengimsi kışın beyaz olan bir tilki |
arctic fox (alopex lagopus) n.
|
|
47 |
Zoology |
kuzey kutup bölgelerinde bulunan, kalın tüyleri yazın kahverengimsi kışın beyaz olan bir tilki |
white fox n.
|
|
48 |
Zoology |
kuzey kutup bölgelerinde bulunan, kalın tüyleri yazın kahverengimsi kışın beyaz olan bir tilki |
polar fox n.
|
|
49 |
Zoology |
kuzey kutup bölgelerinde bulunan, kalın tüyleri yazın kahverengimsi kışın beyaz olan bir tilki |
snow fox n.
|
|
50 |
Zoology |
kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı |
arctic hare (lepus arcticus) n.
|
|
51 |
Zoology |
kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı |
polar hare n.
|
|
52 |
Zoology |
kışın inzivaya çekilme |
hibernation n.
|
|
Botanic |
|
53 |
Botanic |
akdeniz'e özgü, yumuşak tüylü yaprakları olan tek yıllık veya kışın yetişen bir çimen |
cheatgrass (bromus tectorum) n.
|
|
54 |
Botanic |
akdeniz'e özgü, yumuşak tüylü yaprakları olan tek yıllık veya kışın yetişen bir çimen |
downy brome n.
|
|
55 |
Botanic |
akdeniz'e özgü, yumuşak tüylü yaprakları olan tek yıllık veya kışın yetişen bir çimen |
downy bromegrass n.
|
|
56 |
Botanic |
akdeniz'e özgü, yumuşak tüylü yaprakları olan tek yıllık veya kışın yetişen bir çimen |
downy cheat n.
|
|
57 |
Botanic |
akdeniz'e özgü, yumuşak tüylü yaprakları olan tek yıllık veya kışın yetişen bir çimen |
downy chess n.
|
|
58 |
Botanic |
akdeniz'e özgü, yumuşak tüylü yaprakları olan tek yıllık veya kışın yetişen bir çimen |
drooping brome n.
|
|
59 |
Botanic |
yıldız şeklinde beyaz çiçekleri olan, genellikle kapalı alanda yetiştirilip kışın çiçek açan bir nergis |
paper white (narcissus papyraceus) n.
|
|
60 |
Botanic |
üzerinde kestane çiçekleri olan, kışın yaprak döken, yeni zelanda'ya özgü bir ağaç |
native fuchsia (fuchsia excorticata) n.
|
|
61 |
Botanic |
üzerinde kestane çiçekleri olan, kışın yaprak döken, yeni zelanda'ya özgü bir ağaç |
konini n.
|
|
62 |
Botanic |
üzerinde kestane çiçekleri olan, kışın yaprak döken, yeni zelanda'ya özgü bir ağaç |
tree fuchsia n.
|
|
63 |
Botanic |
kışın meydana gelen ve bir ağacın gövdesini etkileyen güneş yanığı |
trunk scald n.
|
|
64 |
Botanic |
kışın yapraklarını döken |
deciduous n.
|
|
65 |
Botanic |
kışın yapraklarını dökmeyen bir çeşit meşe |
live oak n.
|
|
66 |
Botanic |
kışın yaprak döken |
deciduous n.
|
|
67 |
Botanic |
3 m'ye kadar boylanabilen kışın yaprağını döken çok dallı bir çalı |
consumption weed n.
|
|
68 |
Botanic |
3 m'ye kadar boylanabilen kışın yaprağını döken çok dallı bir çalı |
groundsel bush n.
|
|
69 |
Botanic |
3 m'ye kadar boylanabilen kışın yaprağını döken çok dallı bir çalı |
groundsel tree n.
|
|
70 |
Botanic |
3 m'ye kadar boylanabilen kışın yaprağını döken çok dallı bir çalı |
baccharis halimifolia n.
|
|
71 |
Botanic |
3 m'ye kadar boylanabilen kışın yaprağını döken çok dallı bir çalı |
cotton-seed tree n.
|
|
72 |
Botanic |
iğdegiller familyasına ait, kışın yaprak döken bir iğde |
silver berry (elaeagnus augustifolia) n.
|
|
73 |
Botanic |
siyah meyveleri olan kışın yaprak döken bir çalı |
black bearberry (arctostaphylos alpinus) n.
|
|
74 |
Botanic |
kışın bozulmayan bir elma çeşidi |
winter apple n.
|
|
75 |
Botanic |
amerika'ya özgü, çobanpüskülügiller familyasından olup kışın parlak kırmızı meyveler veren çeşitli çalılara verilen ad |
winter berry n.
|
|
76 |
Botanic |
odunsu bitkinin koruyucu kabuk veya tabakayla kaplı, kışın uyku halinde olan bir tomurcuğu |
winter bud n.
|
|
77 |
Botanic |
kışın bozulmayan bir armut çeşidi |
winter pear n.
|
|
78 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçekleri olan bir bitki |
winter rose n.
|
|
|
79 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçekleri olan bir bitki |
christmas rose n.
|
|
80 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçekleri olan bir bitki |
helleborus niger n.
|
|
81 |
Botanic |
kışın büyüyüp yayılan bir yavşan otu |
winterweed n.
|
|
82 |
Botanic |
kışın büyüyüp yayılan bir yavşan otu |
ivy-leaved speedwell n.
|
|
83 |
Botanic |
kışın büyüyüp yayılan bir yavşan otu |
veronica hederifolia n.
|
|
84 |
Botanic |
kışın yeşil kalan yabani ot |
winterweed n.
|
|
85 |
Botanic |
çin'de ve kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, kışın yaprak döken küçük ağaçlar ve çalıların bulunduğu bir cins |
halesia n.
|
|
86 |
Botanic |
çin'de ve kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, kışın yaprak döken küçük ağaçlar ve çalıların bulunduğu bir cins |
genus halesia n.
|
|
87 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçekleri olan bir bitki |
melampode n.
|
|
88 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçekleri olan bir bitki |
helleborus niger n.
|
|
89 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçeklere sahip yaprak dökmeyen bir bitki |
helleborus niger n.
|
|
90 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçeklere sahip yaprak dökmeyen bir bitki |
christmas rose n.
|
|
91 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçeklere sahip yaprak dökmeyen bir bitki |
winter rose n.
|
|
92 |
Botanic |
avrupa'ya özgü kışın açan beyaz veya morumsu pembe çiçeklere sahip yaprak dökmeyen bir bitki |
black hellebore n.
|
|
93 |
Botanic |
kışın tomurcuklarını yüzeyin altındaki çamurda muhafaza eden çok yıllık bataklık bitkilerine verilen ad |
helophyte n.
|
|
94 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen kışın yapraklarını dökmeyen bir tür ağaç |
wintergreen n.
|
|
95 |
Botanic |
(bitkileri) kışın aşırı soğuk hava koşullarına maruz bırakarak öldürmek |
winterkill v.
|
|
96 |
Botanic |
kışın soğuk hava koşullarına maruz kalarak ölmek |
winterkill v.
|
|
97 |
Botanic |
kışın açan (bitki) |
winter-blooming adj.
|
|
98 |
Botanic |
kışın çiçek açan (bitki) |
winter-blooming adj.
|
|
99 |
Botanic |
kışın açan (bitki) |
winter-flowering adj.
|
|
100 |
Botanic |
kışın çiçek açan (bitki) |
winter-flowering adj.
|
|
101 |
Botanic |
kışın bereketli olan (bitki) |
winter-proud adj.
|
|
102 |
Botanic |
kışın büyüyen (bitki) |
winter-proud adj.
|
|
Agriculture |
|
103 |
Agriculture |
kışın hayvan yemi olarak kullanılabilen ekin |
winter crop n.
|
|
104 |
Agriculture |
kışın nadasa bırakılan toprak |
winter fallow n.
|
|
105 |
Agriculture |
kışın nadasa bırakmak |
winter-rig v.
|
|
106 |
Agriculture |
(toprağı) kışın sürmek |
winter-rig v.
|
|
Breeding |
|
107 |
Breeding |
kışın kullanılan hayvan yemi |
winterfeed n.
|
|
108 |
Breeding |
kışın kullanılan hayvan yemi |
winter-feed n.
|
|
109 |
Breeding |
hayvanları kışın otlatmak için büyümeye bırakılan otlar |
foggage n.
|
|
Environment |
|
110 |
Environment |
geyiklerin kışın sürü halinde beslenip korunmak için ormanda durdukları yer |
moose yard n.
|
|
Military |
|
111 |
Military |
askeri personelin kışın konakladığı konut |
winter quarters n.
|
|
112 |
Military |
askeri personelin kışın konakladığı yer |
winter quarters n.
|
|
Ornithology |
|
113 |
Ornithology |
amerika'nın kuzeyine özgü kışın görülen yaygın bir ispinoz |
tree sparrow (spizella arborea) n.
|
|
114 |
Ornithology |
amerika'nın kuzeyine özgü kışın görülen yaygın bir ispinoz |
american tree sparrow n.
|
|
Reptiles |
|
115 |
Reptiles |
timsahların kışın kendilerini korumak için girdikleri uyku evresi |
brumation n.
|
|