Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | kıbrıslı rum | greek cypriot n. | ||
I spent time first with a beautiful Greek Cypriot girl and then with a beautiful Turkish Cypriot girl. Önce güzel bir Kıbrıslı Rum kızla, sonra da güzel bir Kıbrıslı Türk kızla vakit geçirdim. More Sentences |