Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kırpılmamış | unclipped adj. |
General | kırpılmamış | uncropped adj. |
General | kırpılmamış | uncut adj. |
Technical | ||
Technical | kırpılmamış | untrimmed adj. |
Agriculture | ||
Agriculture | kırpılmamış | unpruned adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | yünü kırpılmamış kuzudan elde edilen yün | hogg [uk] n. |
General | bir yaşından küçük ve henüz yünü kırpılmamış kuzudan elde edilen yün | hogget [uk] n. |
General | kırpılmamış (kürk, yün) | unsheared adj. |
General | yünü kırpılmamış | wooled adj. |
Technical | ||
Technical | kırpılmamış kangal | uncropped coil n. |
Textile | ||
Textile | uçları kırpılmamış | unfinished adj. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | bir yaşından küçük ve henüz yünü kırpılmamış kuzunun eti | hogget n. |
Zoology | ||
Zoology | bir yaşından küçük ve henüz yünü kırpılmamış kuzu | hogg n. |
Breeding | ||
Breeding | daha önce hiç kırpılmamış koyun | teg n. |
Breeding | daha önce hiç kırpılmamış koyun | tegg n. |
Breeding | yünü kırpılmamış kuzu | hog [uk] n. |
Breeding | (bir yaşından küçük ve henüz yünü kırpılmamış) kuzu | hoggerel [uk] n. |