Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kabul durumu | acceptance status n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | sorgulanmaksızın kabul edilme durumu | taken-for-grantedness n. |
General | bir durumu olduğu gibi kabul edip ona göre davranmak | face the issue v. |
Phrasals | ||
Phrasals | fayda sağlamak için olumsuz bir durumu kabul etmek | lean into v. |
Colloquial | ||
Colloquial | (bir durumu) kabul etmek lazım | there's no getting away from (something) expr. |
Idioms | ||
Idioms | durumu olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek | take it in stride v. |
Idioms | içinde bulunulan durumu kabul etmek | find oneself v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | belli bir olay veya durumu açıklayan ana etkenleri bulabilmek üzere bazı basitleştirici koşulların varlığının kabul edilmesi | annual compounding n. |
Trade/Economic | sınır ötesi finansal kiralama işlemlerinde, ilgili ülke yasaları açısından, vergi amacıyla hem kiraya verenin hem de kiralayanın, kiralanan malın sahibi olarak kabul edilmesi durumu | double dip lease n. |
Law | ||
Law | senedin protesto sonrası üçüncü kişi tarafından kabul edilmesi durumu | supraprotest n. |