Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kahramanlar | heroes n. | ||
Terrorists are not heroes, but killers, and must be approached accordingly. Teröristler kahraman değil katildir ve onlara buna göre yaklaşılmalıdır. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kadın kahramanlar | heroines n. | ||
We also have heroes and heroines of peace and compassion. Barış ve merhamet kahramanlarımız ve kadın kahramanlarımız da var. More Sentences |
||||
General | gerçek kahramanlar | real heroes n. | ||
You're real heroes. Siz gerçek kahramanlarsınız. More Sentences |
||||
General | kahramanlar teorisi | heroes theory n. | ||
General | ulusal kahramanlar anıtı | pantheon n. | ||
General | edebiyatta kahramanlar | heroes in literature n. | ||
General | kahramanlar ile ilgili | heroic adj. | ||
General | kahramanlar ile ilgili | heroical adj. | ||
Idioms | ||||
Idioms | gizli kahramanlar | back room boys [uk] n. | ||
Idioms | adsız/isimsiz kahramanlar | unsung heroes n. | ||
Idioms | (adı) unutulmuş veya gizli kahramanlar | unsung heroes n. | ||
Mythology | ||||
Mythology | kahramanlar çağı | heroic age n. | ||
Mythology | kahramanlar ve kahramanların tarihi üzerine yapılan çalışma | heroology n. |