|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
kapsül kahve makinesi |
coffee pad machine n.
|
|
2 |
General |
(koruyucu) kapsül |
pod n.
|
|
3 |
General |
kapsül kutusu |
pills bottle n.
|
|
4 |
General |
kapsül kutusu |
capsule bottle n.
|
|
5 |
General |
kapsül kutusu |
medicine bottle n.
|
|
6 |
General |
paintball'da kapsül atan tüfek |
marker n.
|
|
7 |
General |
küçük jelatin kapsül |
pearl n.
|
|
8 |
General |
jelatinle kaplı kapsül şekilde tablet |
gelcap n.
|
|
9 |
General |
kapsül formunda ilaç |
capsule n.
|
|
10 |
General |
kapsül içine koymak |
capsulize v.
|
|
11 |
General |
kapsül içine koymak |
capsulise v.
|
|
12 |
General |
kapsül içine almak |
capsulise v.
|
|
13 |
General |
kapsül içine almak |
capsulize v.
|
|
|
14 |
General |
kapsül içine kapatmak |
capsulate v.
|
|
15 |
General |
kapsül içine kapatmak |
capsulise v.
|
|
16 |
General |
kapsül içine almak |
capsule v.
|
|
17 |
General |
kapsül içine almak |
capsulate v.
|
|
18 |
General |
kapsül içine kapatmak |
capsule v.
|
|
19 |
General |
kapsül içine kapatmak |
capsulize v.
|
|
20 |
General |
kapsül içinde |
capsular adj.
|
|
21 |
General |
kapsül içine kapatılmış |
capsulate adj.
|
|
22 |
General |
kapsül ile ilgili |
capsular adj.
|
|
23 |
General |
kapsül içine konulmuş |
capsulate adj.
|
|
Tourism |
|
24 |
Tourism |
kapsül otel |
capsule hotel n.
|
|
Technical |
|
25 |
Technical |
alüminyum kapsül |
aluminium capsule n.
|
|
26 |
Technical |
düz kapsül |
plain detonator n.
|
|
27 |
Technical |
jelatin kapsül |
gelatine capsule n.
|
|
28 |
Technical |
kapsül germe halkası |
capsular tension ring n.
|
|
29 |
Technical |
kadranlı kapsül |
aneroid capsule n.
|
|
30 |
Technical |
kapsül kabuğu |
capsule shell n.
|
|
31 |
Technical |
kapsül içine alma |
encapsulation n.
|
|
32 |
Technical |
kapsül perçin |
tubular rivet n.
|
|
33 |
Technical |
koruyucu kapsül |
protecting capping n.
|
|
34 |
Technical |
radyoaktif kanser ilacı içeren küçük kapsül |
seed n.
|
|
Computer |
|
35 |
Computer |
yarı kapsül |
half capsule n.
|
|
Construction |
|
36 |
Construction |
köprülü kapsül |
bridge wire detonator n.
|
|
Aeronautic |
|
37 |
Aeronautic |
aneroit kapsül |
aneroid capsule n.
|
|
38 |
Aeronautic |
madeni kapsül |
grommet n.
|
|
Mining |
|
39 |
Mining |
ani patlamalı kapsül |
instantaneous blasting cap n.
|
|
40 |
Mining |
elektrikli kapsül |
electric blasting cap n.
|
|
41 |
Mining |
elektrikli kapsül |
electric detonator n.
|
|
42 |
Mining |
gecikmeli kapsül |
delayed detonator n.
|
|
43 |
Mining |
gecikmeli kapsül |
delayed action fuse n.
|
|
44 |
Mining |
köprülü kapsül |
bridge wire detonator n.
|
|
Medical |
|
45 |
Medical |
arka kapsül kesafeti |
posterior capsule opacification n.
|
|
46 |
Medical |
arka kapsül yoğunlaşması |
posterior capsular opacification n.
|
|
47 |
Medical |
arka kapsül kesifleşmesi |
posterior chamber opacification n.
|
|
48 |
Medical |
arka kapsül kesifleşmesi |
posterior capsule opacification n.
|
|
49 |
Medical |
arka kapsül rüptürü |
posterior capsule rupture n.
|
|
50 |
Medical |
bir kapsül üzerinde insizyon yapılması |
capsulotomy n.
|
|
51 |
Medical |
değiştirilmiş salımlı yumuşak kapsül |
modified-release capsule soft n.
|
|
52 |
Medical |
değiştirilmiş salımlı sert kapsül |
modified-release capsule hard n.
|
|
53 |
Medical |
enterik yumuşak kapsül |
gastro-resistant capsule soft n.
|
|
|
54 |
Medical |
enterik sert kapsül |
gastro-resistant capsule hard n.
|
|
55 |
Medical |
enterik kapsül |
enteric capsule n.
|
|
56 |
Medical |
enterik kapsül |
gastro-resistant capsule n.
|
|
57 |
Medical |
internal kapsül |
internal capsule n.
|
|
58 |
Medical |
kapsül iltihabı |
capsulitis n.
|
|
59 |
Medical |
kapsül için gövde çapı |
diameter of body n.
|
|
60 |
Medical |
kapsül teknolojisi |
bolus technology n.
|
|
61 |
Medical |
kapsül plikasyonu |
capsular imbrication n.
|
|
62 |
Medical |
kapsül başlığı |
cap n.
|
|
63 |
Medical |
kapsül içi femur boynu kırıkları |
intracapsular femur neck fractures n.
|
|
64 |
Medical |
kapsül iltihabı |
inflammation of a capsule n.
|
|
65 |
Medical |
kapsül desteği |
capsular support n.
|
|
66 |
Medical |
katmanlı kapsül |
spansule n.
|
|
67 |
Medical |
rektal yumuşak kapsül |
rectal capsule n.
|
|
68 |
Medical |
rahim içi kapsül |
intrauterine capsule n.
|
|
69 |
Medical |
sert jelatin kapsül |
hard gelatine capsule n.
|
|
70 |
Medical |
uzatılmış salımlı yumuşak kapsül |
prolonged-release capsule n.
|
|
71 |
Medical |
vajinal yumuşak kapsül |
vaginal capsule soft n.
|
|
72 |
Medical |
uzatılmış salımlı kapsül |
prolonged-release capsule n.
|
|
73 |
Medical |
uzatılmış salımlı sert kapsül |
prolonged-release capsule n.
|
|
74 |
Medical |
vajinal sert kapsül |
vaginal capsule hard n.
|
|
75 |
Medical |
vajinal kapsül |
vaginal capsule n.
|
|
76 |
Medical |
yumuşak kapsül |
capsule n.
|
|
77 |
Medical |
yumuşak jelatin kapsül |
soft gelatin capsule n.
|
|
78 |
Medical |
yanıcı, keskin kokulu olan ilaçların saklandığı bir tür kapsül |
konseal n.
|
|
79 |
Medical |
organdan kapsül çıkarmak |
decapsulate v.
|
|
Anatomy |
|
80 |
Anatomy |
iskeletteki birçok hareketli eklemi çevreleyen bağ biçimli kapsül |
capsular ligament n.
|
|
81 |
Anatomy |
dış kapsül |
external capsule n.
|
|
82 |
Anatomy |
iç kapsül |
internal capsule n.
|
|
83 |
Anatomy |
uç kapsül |
external capsule n.
|
|
84 |
Anatomy |
otik kapsül |
otic capsule n.
|
|
85 |
Anatomy |
renal kapsül |
suprarenal capsules n.
|
|
86 |
Anatomy |
sinovyal kapsül |
synovial capsule n.
|
|
Pharmaceutics |
|
87 |
Pharmaceutics |
içerdiği yapıştırıcı, ilaç gibi maddeyi parçalandığında, eridiğinde veya çözündüğünde dışarıya veren çok küçük kapsül |
microcapsule n.
|
|
Optics |
|
88 |
Optics |
kapsül kesafeti |
capsular haze n.
|
|
89 |
Optics |
kapsül dışında |
extracapsular adj.
|
|
90 |
Optics |
kapsül içinde |
intracapsular adj.
|
|
91 |
Optics |
kapsül dışı |
extracapsular adj.
|
|
92 |
Optics |
kapsül içi |
intracapsular adj.
|
|
Food Engineering |
|
93 |
Food Engineering |
kapsül benzeri formdaki doğal ürünler |
nutraceuticals n.
|
|
94 |
Food Engineering |
kapsül ambalaj |
blister package n.
|
|
95 |
Food Engineering |
kapsül içine alma |
encapsulation n.
|
|
Biology |
|
96 |
Biology |
temas edildiğinde bir iğnenin çıkmasına neden olduğuna inanılan yakıcı kapsül |
trigger hair n.
|
|
97 |
Biology |
temas edildiğinde bir iğnenin çıkmasına neden olduğuna inanılan yakıcı kapsül |
cnidocil n.
|
|
98 |
Biology |
bakteriyel tanıda kullanılan kapsül şişme reaksiyonu |
quellung reaction n.
|
|
99 |
Biology |
bakteriyel tanıda kullanılan kapsül şişme reaksiyonu |
quellung n.
|
|
100 |
Biology |
iki hücreye veya bölüme ayrılmış kapsül |
bilocular capsule n.
|
|
101 |
Biology |
bazı tek hücreli organizmaların kuraklık veya kıtlık dönemlerinde içine kapanarak değişime uğramadan çıktığı kapsül |
hypnocyst n.
|
|
102 |
Biology |
glomerüler kapsül |
glomerular capsule n.
|
|
103 |
Biology |
membranın bir parça etrafında kapsül geliştirmesi |
incapsulation n.
|
|
104 |
Biology |
kapsül anlamı veren ön ek |
cyst- pref.
|
|
105 |
Biology |
kapsül anlamı veren ön ek |
cysto- pref.
|
|
106 |
Biology |
kapsül anlamı veren ön ek |
cysti- pref.
|
|
Marine Biology |
|
107 |
Marine Biology |
yakıcı kapsül |
nettling cell n.
|
|
108 |
Marine Biology |
bazı hidroidlerin üzerinde ortaya çıkan kapsül |
teleophore n.
|
|
109 |
Marine Biology |
bazı hidroidlerin üzerinde ortaya çıkan kapsül |
gonotheca n.
|
|
110 |
Marine Biology |
bazı hidroidlerin üzerinde ortaya çıkan kapsül |
gonangium n.
|
|
111 |
Marine Biology |
yakıcı kapsül |
thread cell n.
|
|
112 |
Marine Biology |
polytrichaceae familyasındaki yosunlarda kapsül açıklığını kapan gergin zar |
tympanum n.
|
|
113 |
Marine Biology |
polytrichaceae familyasındaki yosunlarda kapsül açıklığını kapan gergin zar |
epiphragm n.
|
|
114 |
Marine Biology |
işitsel kapsül |
auditory capsule n.
|
|
115 |
Marine Biology |
yakıcı kapsül |
nematocyst n.
|
|
Astronomy |
|
116 |
Astronomy |
balistik kapsül |
ballistic capsule n.
|
|
Zoology |
|
117 |
Zoology |
yakıcı kapsül |
nematocyst n.
|
|
118 |
Zoology |
nematosit veya zehirli kapsül içindeki ince iplikler |
ecthoreum n.
|
|
119 |
Zoology |
turbellarya familyasına mensup birtakım tenyaların epidermal hücre ile üretilen iğsi iğneye sahip bir kapsül |
sagittocyst n.
|
|
120 |
Zoology |
hayvan vücudunda üretilen kese veya kapsül |
cyst n.
|
|
Botanic |
|
121 |
Botanic |
(bitkide) kapsül başlığı |
calypter n.
|
|
122 |
Botanic |
(bitkide) kapsül başlığı |
calyptra n.
|
|
123 |
Botanic |
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi |
hottentot fig (carpobrotus edulis) n.
|
|
124 |
Botanic |
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi |
hottentot's fig n.
|
|
125 |
Botanic |
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi |
mesembryanthemum edule n.
|
|
126 |
Botanic |
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi |
sour fig n.
|
|
127 |
Botanic |
kapaklı kapsül |
pyxidium n.
|
|
128 |
Botanic |
lokulisid kapsül |
loculicidal capsule n.
|
|
129 |
Botanic |
porisid kapsül |
poricide capsule n.
|
|
130 |
Botanic |
septisid kapsül |
septicide capsule n.
|
|
131 |
Botanic |
pentamer çiçekleri ve kapsül şeklinde veya zeytinsi meyveleri bulunan otları, çalıları veya ağaçları içeren bir familya |
linaceae n.
|
|
132 |
Botanic |
pentamer çiçekleri ve kapsül şeklinde veya zeytinsi meyveleri bulunan otları, çalıları veya ağaçları içeren bir familya |
family linaceae n.
|
|
133 |
Botanic |
pentamer çiçekleri ve kapsül şeklinde veya zeytinsi meyveleri bulunan otları, çalıları veya ağaçları içeren bir familya |
flax family n.
|
|
134 |
Botanic |
süt kıvamında genellikle renkli suyu ve kapsül meyveleri olan bir bitki familyası |
family papaveraceae n.
|
|
135 |
Botanic |
süt kıvamında genellikle renkli suyu ve kapsül meyveleri olan bir bitki familyası |
poppy family n.
|
|
136 |
Botanic |
tohum ve sporları kapsül içinde olan |
capsulate adj.
|
|
137 |
Botanic |
tohum ve sporları kapsül içinde olan |
capsulated adj.
|
|
138 |
Botanic |
kapaklı kapsül içeren |
pyxidate adj.
|
|
Apiculture |
|
139 |
Apiculture |
baş kapsül |
head capsule n.
|
|
Military |
|
140 |
Military |
basınçlı kapsül |
pressurized capsule n.
|
|
141 |
Military |
bakalit kapsül (mayınlarda) |
activator n.
|
|
142 |
Military |
gecikmeli kapsül |
delayed detonator n.
|
|
143 |
Military |
kapsül torbası |
primer pouch n.
|
|
144 |
Military |
kapsül detonatör |
primer detonator n.
|
|
145 |
Military |
kapsül mahfazası |
primer pouch n.
|
|
146 |
Military |
kapsül parçalanması |
blown primer n.
|
|
147 |
Military |
kapsül yatağı |
primer seat n.
|
|
Hunting |
|
148 |
Hunting |
kapsül içi ateşleme destek pimi |
anvil n.
|
|
149 |
Hunting |
kapsül esasına göre ateşleme yapan silah |
percussion n.
|
|
150 |
Hunting |
kapsül yuvası |
primer pocket n.
|
|
151 |
Hunting |
ayrıca doldurulmuş bir şarjörü ateşlemek için kapsül kullanılan kilide sahip |
cap-and-ball adj.
|
|
Slang |
|
152 |
Slang |
amfetamin tablet ya da kapsül |
blue n.
|
|
153 |
Slang |
amil nitrat içeren ve burundan çekildiğinde mutluluğu artıran/cinsel zevki artıran kapsül veya ampul |
popper n.
|
|
154 |
Slang |
mutluluğu ve cinsel zevki artıran kapsül uyuşturucu |
popper n.
|
|
155 |
Slang |
amil nitrat içeren ve burundan çekildiğinde mutluluğu artıran/cinsel zevki artıran kapsül veya ampul |
popsie n.
|
|
156 |
Slang |
mutluluğu ve cinsel zevki artıran kapsül uyuşturucu |
popsie n.
|
|
Star Wars |
|
157 |
Star Wars |
otu del'in özel kapsül ve swoopları |
otu del's custom pods and swoops n.
|
|
158 |
Star Wars |
uykucu kapsül |
sleeper pod n.
|
|
159 |
Star Wars |
ikiz kapsül parakapsül |
twin-pod paracapsule n.
|
|