kokusuz - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kokusuz



Bedeutungen von dem Begriff "kokusuz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kokusuz scentless adj.
kokusuz inodorous adj.
kokusuz odorless adj.
kokusuz nonodorous adj.
kokusuz odourless adj.
kokusuz odour-free adj.
kokusuz unscented adj.
kokusuz unperfumed adj.
kokusuz inodorate [obsolete] adj.
kokusuz smell-less adj.
Textile
kokusuz odourless adj.
kokusuz odorless adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kokusuz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kokusuz olarak inodorously adv.
Formal
herhangi bir duyuyu içermeyen (renksiz, tatsız, kokusuz vb.) nonsensuous adj.
Technical
beyaz, yarı saydam, kokusuz ve tatsız kristal yapıda ağda kıvamlı bir madde hard paraffin n.
Medical
renksiz ve kokusuz gaz colourless and odourless gas n.
Pharmaceutics
iyotun fenolftalein üzerindeki etkisiyle elde edilen sarımsı gri, kokusuz, tatsız bir iyot bileşiği nosophen n.
Physics
kokusuz kalman süzgeci unscented kalman filter n.
Chemistry
yatıştırma ve konvülsiyonları tedavi etme amaçlı sodyum tuzu olarak kullanılan beyaz kokusuz hafif acı bir toz olan barbitürat red devil n.
portakal çiçeği yağından elde edilen, tatsız ve kokusuz, beyaz ve kristal renkte mumsu bir madde neroli camphor n.
saf olduğu zaman kokusuz bir organik madde acetamide n.
yakıt olarak kullanılan renksiz, kokusuz bir alkan gazı c2h6 n.
gübre, yangın geciktirici ve su arıtımında kullanılan kokusuz beyaz kristalli bir tuz ammonium sulfate n.
gübre, yangın geciktirici ve su arıtımında kullanılan kokusuz beyaz kristalli bir tuz ammonium sulphate n.
beyaz renkli kokusuz ve biçimsiz bir bileşik ammoniated mercury n.
beyaz renkli kokusuz ve biçimsiz bir bileşik white precipitate n.
reaktif olmayan renksiz kokusuz nadir bulunan bir soygaz argon n.
havada az miktarda bulunan renksiz kokusuz gaz halde bir element neon n.
sarı kristalli haliyle bilinen tatsız kokusuz bir element sulphur n.
sarı kristalli haliyle bilinen tatsız kokusuz bir element sulfur n.
dünyadaki atmosferin yaklaşık %1'ini oluşturan renksiz ve kokusuz bir gaz argon n.
parşömen kağıdı ve vulkanize elyaf yapımı ile ahşap koruma için kullanılan kokusuz, beyaz, zehirli ve katı bir madde butter of zinc n.
minerallerin hamlaç yoluyla incelenmesinde kullanılan, renksiz ve kokusuz bir çiçeksime tuzu sodium ammonium phosphate n.
dezenfektan ve antibakteriyel madde olarak kullanılan beyaz renkli kokusuz bir toz hexachlorophene n.
kristalli, kokusuz ve eriyen bir katı hypophosphoric acid n.
karanfil yağından elde edilen kokusuz, kristalize bir madde clove camphor n.
böcek kovucu olarak kullanılan berrak, neredeyse kokusuz bir sıvı picaridin n.
gül yağından ayrılarak elde edilen katı ve kokusuz bir madde rose camphor n.
renksiz, kokusuz bir sıvı olarak elde edilen tritiyonik asitten trithionic adj.
renksiz, kokusuz bir sıvı olarak elde edilen tritiyonik asitle ilgili trithionic adj.
Botanic
kuzey afrika'da açan, bir yıllık ömrü olan, gösterişli fakat kokusuz çiçekli bir bezelye tangier pea (lalthyrus tingitanus) n.
kuzey afrika'da açan, bir yıllık ömrü olan, gösterişli fakat kokusuz çiçekli bir bezelye tangier peavine n.
kuzey afrika'ya özgü, gösterişli kokusuz çiçekleri olan, bezelyeye benzeyen tek yıllık bir bitki tangier pea (lathyrus tingitanus) n.
kuzey afrika'ya özgü, gösterişli kokusuz çiçekleri olan, bezelyeye benzeyen tek yıllık bir bitki tangier peavine n.
abd'nin kuzeydoğusuna özgü, soluk renkli kokusuz büyük çiçekleri ve yumrulu kök sapları olan bir nilüfer tuberous water lily (nymphaea tuberosa) n.
kuzey yarım küre'nin nemli bölgelerinde yaygın olarak yetişen, kokusuz köksapları bulunan çok yıllık bir ot hedge nettle (stachys palustris) n.
kokusuz sarımsı çiçekleri olan bodur bir bitki spurge flax n.
Environment
renksiz ve kokusuz bir böcek kovucu icaridin n.