Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | lack of time n. | zaman yetersizliği | ||
I asked for the floor yesterday, but my request was refused due to a lack of time. Dün söz istemiştim, ancak zaman yetersizliği nedeniyle talebim reddedildi. More Sentences |
||||
General | lack of time n. | vakit darlığı | ||
General | lack of time n. | zaman sıkıntısı |