Verlauf

meant to be

Bedeutungen von dem Begriff "meant to be" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Colloquial
1	Colloquial	meant to be expr.	olarak düşünülmüş
2	Colloquial	meant to be expr.	olarak tasarlanmış
3	Colloquial	meant to be expr.	olarak yapılmış
4	Colloquial	meant to be expr.	olması amaçlanmış
5	Colloquial	meant to be expr.	olarak düşünülen
6	Colloquial	meant to be expr.	olarak algılanan
7	Colloquial	meant to be expr.	olarak görülen
8	Colloquial	meant to be expr.	olarak addedilen
9	Colloquial	meant to be expr.	olarak kabul edilen
10	Colloquial	meant to be expr.	alnına yazılmış
11	Colloquial	meant to be expr.	olarak yaratılmış
12	Colloquial	meant to be expr.	olmak için yaratılmış
13	Colloquial	meant to be expr.	olacağı varmış
14	Colloquial	meant to be expr.	öyle olması gerekiyormuş
15	Colloquial	meant to be expr.	kaderinde varmış
16	Colloquial	meant to be expr.	kısmetinde varmış
17	Colloquial	meant to be expr.	kısmetmiş

Bedeutungen, die der Begriff "meant to be" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 22 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrases
1	Phrases	rules are meant to be broken expr.	kurallar çiğnenmek içindir
Colloquial
2	Colloquial	be meant to (do something) v.	(bir şeyi) yapmak zorunda olmak
3	Colloquial	be meant to (do something) v.	(bir şeyi) yapması gerekmek
4	Colloquial	be meant to (do something) v.	(bir şeyi) yapması beklenmek
5	Colloquial	be meant to (do something) v.	(bir şey) yapmaya mecbur olmak
6	Colloquial	be meant to be v.	olması amaçlanmak
7	Colloquial	be meant to be v.	olarak yapılmak
8	Colloquial	be meant to be v.	olarak düşünülmek
9	Colloquial	be meant to be v.	olarak tasarlanmak
10	Colloquial	be meant to be something v.	bir şey olarak görülmek
11	Colloquial	be meant to be something v.	bir şey kabul edilmek
12	Colloquial	be meant to be something v.	bir şey sayılmak
13	Colloquial	be meant to be something v.	bir şey addedilmek
Speaking
14	Speaking	you're meant to be here expr.	burada olmak senin kaderin
15	Speaking	maybe we're just not meant to be in each other's lives expr.	belki de birbirimizin hayatında olmamamız lazım
16	Speaking	if it was meant to be expr.	hayırlısıysa olsun
17	Speaking	it was meant to be expr.	olacağı varmış
18	Speaking	if it's meant to be it will be expr.	olacağı varsa olur
19	Speaking	it wasn't meant to be expr.	kısmet değilmiş
20	Speaking	the person you were meant to be expr.	olmanız gereken kişi
21	Speaking	if it's meant to be it will be expr.	yazılmışsa olur
22	Speaking	I'm not even meant to be here expr.	zaten burada bile olmamam gerekiyor