not (oneself) - Türkisch Englisch Wörterbuch

not (oneself)

Bedeutungen von dem Begriff "not (oneself)" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Colloquial
not (oneself) expr. (kendisi) değil
not (oneself) expr. iyi/normal bir durumda değil
not (oneself) expr. (kendinde) değil
not (oneself) expr. (kendisi) değil
not (oneself) expr. (kendinde) değil
not (oneself) expr. (kendini) iyi/normal hissetmeyen

Bedeutungen, die der Begriff "not (oneself)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Colloquial
be not (oneself) v. (kendisi) olmamak
If it were not for books, each generation would have to rediscover for itself the truths of the past.
Eğer kitaplar olmasaydı, her nesil geçmişin gerçeklerini kendisi için yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.

More Sentences
General
not to lay oneself open to criticism v. açık vermemek
not control oneself v. kendine hakim olamamak
be not oneself anymore v. kendi olmaktan çıkmak
not to be able to make oneself understood v. derdini anlatamamak
not feel like oneself v. kendini iyi hissetmemek
not feeling oneself v. kendini iyi hissetmemek
not be able to go to the bathroom by oneself v. kendi başına tuvalete gidememek
not spare oneself v. tüm çabasını sergilemek
not spare oneself v. varını yoğunu ortaya koymak
not spare oneself v. çok uğraşmak
not spare oneself v. çok çaba sarf etmek
not spare oneself v. kendini harap etmek
Colloquial
not bring oneself to do something v. yapabilecek gücü kendinde bulamamak
not know what to do with (oneself) v. ne yapacağını bilememek
not know what to do with (oneself) v. nasıl oyalanacağını bilmemek
not know what to do with (oneself) v. (kendini) nasıl yatıştıracağını bilememek
not know what to do with (oneself) v. ne yapacağını şaşırmak
not know what to do with (oneself) v. nasıl vakit geçireceğini şaşırmak
not know what to do with (oneself) v. (kendiyle) nasıl baş edeceğini bilememek
be not (oneself) v. (kendini) iyi/normal hissetmemek
be not (oneself) v. (kendinde) olmamak
Idioms
not contain oneself for v. kendini kontrol edememek
not contain oneself for v. kendini tutamamak
not contain oneself for v. kendini alamamak
not contain oneself for v. kendine hakim olamamak
not do oneself any favours v. kendine iyi etmemek
not do oneself any favors v. kendine iyi etmemek
not know where to put oneself v. utancından saklanacak delik aramak
not know where to put oneself v. utançtan saklanacak yer aramak
not know where to put oneself v. utancından kaçacak/girecek delik aramak
not know where to put oneself v. utançtan kaçıp sığınılacak bir yer aramak
not find it in oneself (to do something) v. gönlü istememek
not find it in oneself (to do something) v. gönlü razı olmamak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. meteliğe kurşun atmak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. cebinde üç kuruşu bile olmamak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. çulsuz olmak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. çok fakir olmak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. meteliksiz olmak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. parasız/pulsuz olmak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. beş parası olmamak
not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v. beş parasız olmak
not do (someone, something, or oneself) any favors v. (biri/bir şey/kendi) için iyi etmemek
not do (someone, something, or oneself) any favors v. (birine/bir şeye/kendine) iyilik etmemek
not do (someone, something, or oneself) any favors v. (birine/bir şeye/kendine) yaramamak
not feel (oneself) v. kendinde olmamak
not feel (oneself) v. aklı başında olmamak
not feel (oneself) v. (kendini) iyi hissetmemek