o kadar ki - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

o kadar ki



Bedeutungen von dem Begriff "o kadar ki" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
o kadar ki so that conj.
o kadar ki insomuch that conj.
Phrases
o kadar ki in so much that expr.

Bedeutungen, die der Begriff "o kadar ki" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hatta o kadar ki so much so that conj.
Phrases
onu o kadar seviyorum ki I love him so much that expr.
onu o kadar seviyorum ki I love her so much that expr.
oynamayalı o kadar çok oldu ki i'm so out of practice expr.
senden ayrılmak o kadar zor ki it's so hard to leave you expr.
o kadar … ki doğru olamaz so (something) it isn't true expr.
Colloquial
O kadar açım ki (bir yiyecek) için adam öldürebilirim I could murder (some kind of food) expr.
o kadar kötü ki gerçek/doğru olamaz so bad it isn't true expr.
hatta o kadar ki so much so expr.
Idioms
(o kadar temiz ki) bal dök yala so clean you could eat off the floor n.
o kadar çirkin ki sadece annesi sevebilir a face (that) only a mother could love n.
o kadar saçma ki işe yarayabilir crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar sıra dışı bir fikir ki aslında işe yarayabilir crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar alışılmışın dışında ki işe bile yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar alışılmadık bir fikir ki işe yarama olasılığı bile var so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar sıra dışı bir fikir ki aslında işe yarayabilir so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar alışılmışın dışında ki aslında işe bile yarayabilir so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar alışılmadık bir fikir ki aslında işe yarama olasılığı bile var so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
o kadar alışılmışın dışında ki işe bile yarayabilir so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
o kadar alışılmadık bir fikir ki işe yarama olasılığı bile var so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
Speaking
o kadar açım ki bir atı bile yiyebilirim I could eat a horse! expr.
o kadar çok süper şey var ki there's just so many cool things expr.
o kadar güzel ki so beautiful that expr.
o kadar pahalı ki kimse alamaz it's prohibitively expensive expr.
Slang
siyah insanlarla cinsel ilişki kuranlar bundan o kadar keyif alırlar ki bir daha siyahlardan başka insanlarla cinsel ilişki kurmazlar anlamında deyim once you go black, you never go back expr.