Verlauf

odds are

Bedeutungen von dem Begriff "odds are" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	odds are adv.	büyük ihtimalle
2	General	odds are adv.	kuvvetle muhtemel

Bedeutungen, die der Begriff "odds are" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrases
1	Phrases	the odds are that expr.	ihtimali var ki
2	Phrases	(the) odds are (that) expr.	büyük ihtimalle
3	Phrases	(the) odds are (that) expr.	büyük olasılıkla
4	Phrases	(the) odds are (that) expr.	yüksek ihtimalle
5	Phrases	(the) odds are (that) expr.	muhtemelen
6	Phrases	(the) odds are against (something) expr.	(bir şey) pek mümkün değil
7	Phrases	(the) odds are against (something) expr.	her şey (bir şeyin) karşısında
8	Phrases	(the) odds are against (something) expr.	(bir şey) uzak ihtimal
9	Phrases	(the) odds are against (something) expr.	(bir şey) pek olası değil
10	Phrases	(the) odds are against (something) expr.	(bir şey) için pek şans yok
Colloquial
11	Colloquial	what are the odds expr.	olasılığı/ihtimali ne/kaç?
12	Colloquial	what are the odds expr.	vay be şansa bak! şansa bak! kör talih!
Idioms
13	Idioms	the odds are in favor of something expr.	gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel
14	Idioms	the odds are stacked in favor of somebody/something expr.	kartlar/şans (birinden) yana
15	Idioms	the odds are stacked in favor of somebody/something expr.	şansı yaver gidiyor
16	Idioms	the odds are stacked in favor of somebody/something expr.	(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
17	Idioms	odds are against you there expr.	bu konuda her şey sana karşı
18	Idioms	the odds are stacked against me expr.	ibre benden yana değil
19	Idioms	the odds are stacked against me expr.	kazanmam/başarılı olmam pek mümkün değil. ibre benden yana değil
20	Idioms	the odds are stacked against me expr.	kazanma/başarılı olma ihtimalim düşük/zayıf
21	Idioms	the odds are stacked against me expr.	şansım yaver gitmiyor
22	Idioms	the odds are stacked in favor of (someone or something) expr.	her şey (birinin/bir şeyin) lehine
23	Idioms	the odds are stacked in favor of (someone or something) expr.	tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
24	Idioms	the odds are stacked in favor of (someone or something) expr.	tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
25	Idioms	the odds are stacked in favor of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
26	Idioms	the odds are stacked in favor of (someone or something) expr.	(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
27	Idioms	the odds are stacked in favor of (someone or something) expr.	kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
28	Idioms	the odds are stacked in favor of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
29	Idioms	the cards/odds are stacked against somebody/something expr.	durum/şans/ihtimaller (birinden/bir şeyden) yana değil
30	Idioms	the cards/odds are stacked against somebody/something expr.	durum/ihtimaller (birinin/bir şeyin) lehine değil
31	Idioms	the odds are against (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hiç/neredeyse hiç şansı yok
32	Idioms	the odds are against (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
33	Idioms	the odds are against (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
34	Idioms	the odds are against (someone or something) expr.	şartlar (birinin/bir şeyin) aleyhine
35	Idioms	the odds are against something/somebody doing something expr.	(birinin/bir şeyin) bir şey yapmada hiç/neredeyse hiç şansı yok
36	Idioms	the odds are against something/somebody doing something expr.	(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
37	Idioms	the odds are against something/somebody doing something expr.	(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
38	Idioms	the odds are stacked against (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hiç/neredeyse hiç şansı yok
39	Idioms	the odds are stacked against (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
40	Idioms	the odds are stacked against (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
41	Idioms	the odds are stacked against (someone or something) expr.	şartlar (birinin/bir şeyin) aleyhine
42	Idioms	the odds are stacked in (someone's or something's) favor expr.	(birinin/bir şeyin) şansı yüksek
43	Idioms	the odds are stacked in (someone's or something's) favor expr.	(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması mümkün
44	Idioms	the odds are stacked in (someone's or something's) favor expr.	(birinin/bir şeyin) başarması olası
45	Idioms	the odds are stacked in (someone's or something's) favor expr.	şartlar (birinin/bir şeyin) lehine
46	Idioms	the odds are stacked in (someone's or something's) favor expr.	durum/şartlar (birinden/bir şeyden) yana
Speaking
47	Speaking	the odds are stacked against me expr.	şartlar benim aleyhime
48	Speaking	the odds are against one expr.	talih yüzüne gülmüyor