oksijen içeren - Türkisch Englisch Wörterbuch

oksijen içeren

Bedeutungen von dem Begriff "oksijen içeren" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Chemistry
oksijen içeren oxo adj.

Bedeutungen, die der Begriff "oksijen içeren" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 44 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(inorganik asit ve tuz isimlerinde) hidroksil veya oksijen yerine iyot içeren anlamı veren ön ek iod- pref.
(inorganik asit ve tuz isimlerinde) hidroksil veya oksijen yerine iyot içeren anlamı veren ön ek iodo- pref.
oksijen içeren radikal anlamı veren son ek -yl suf.
Technical
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır tough cake n.
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır tough pitch n.
genellikle doymamış bir bileşimin bir oksijen ve iki karbon atomu içeren yapıya dönüşmesi epoxidation n.
genellikle dalışta vurgun yememek ve normalden daha uzun süre dalmak için kullanılan, atmosferik havadan daha fazla oksijen içeren hava enriched air n.
baryum, krom, oksijen ve kükürt içeren kristal şeklinde bir mineral hashemite n.
Mining
zeolit grubundan alüminyum, kalsiyum, hidrojen, oksijen ve silikon içeren bir mineral epistilbite n.
berilyum, kalsiyum, flor, oksijen ve fosfor içeren monoklinik prizmatik bir mineral herderite n.
Medical
demir ve oksijen bağlı atomlar içeren kompleks bir kırmızı organik pigment haemitin n.
Chemistry
oksijen ve karbon karışımlı metal içeren mineraller carbonates n.
element veya radikal içeren karbon ve oksijen bileşiği carboxide n.
üç oksijen atomu içeren oksit trioxide n.
oksijen ile birleşik alkil grubundan oluşan tek değerlikli radikali içeren alkoxyl n.
antimon ve oksijen içeren radikal veya katyon antimonyl n.
iki atoma bağlı oksijen atomu içeren halka şeklindeki bir organik bileşik epoxide n.
ikiye bir oranında hidrojen ve oksijen atomu içeren kimyasal bileşen hydrate n.
eter bağlı iki oksijen atomu içeren bir kimyasal bileşik diether n.
demir ve oksijen içeren çeşitli bileşik sınıflarına verilen ad ferrate n.
oksijen ile birleşik alkil grubundan oluşan tek değerlikli radikali içeren alkoxy adj.
iki gruba bağlı oksijen atomu içeren epoxy adj.
karbonil grupta oksijen içeren oxo adj.
üç oksijen yerine üç kükürt atomu içeren anlamındaki ön ek trithio- pref.
molekülünde (yakın bağlantılı olduğu bileşikten) daha az oksijen içeren anlamına gelen ön ek deoxy- pref.
molekülünde (yakın bağlantılı olduğu bileşikten) daha az oksijen içeren anlamına gelen ön ek desoxy- pref.
oksijen içeren anlamına gelen bir ön ek ox- pref.
karbonil grubunda oksijen içeren anlamına gelen bir ön ek ox- pref.
(kimyasal bileşik) oksijen içeren anlamına gelen bir ön ek oxa- pref.
çift bağlı oksijen içeren anlamına gelen bir ön ek oxo- pref.
karbonil grupta oksijen içeren anlamına gelen bir ön ek oxo- pref.
oksit formlu oksijen içeren anlamına gelen bir ön ek oxy- pref.
(genellikle oksijen yerine) selenyum içeren anlamına gelen ön ek selen- pref.
(genellikle oksijen yerine) selenyum içeren anlamına gelen ön ek seleni- pref.
(genellikle oksijen yerine) selenyum içeren anlamına gelen ön ek seleno- pref.
asit molekülündeki oksijen atomu yerine sülfür atomu içeren anlamında son ek -thioic suf.
belirtilen bileşiğin esterini veya karbon-oksijen grubunu içeren kimyasal bileşiklerin adlarında kullanılan son ek -oate suf.
oksijen içeren birtakım bileşik isimlerinin sonuna gelen bir ek -one suf.
Marine Biology
gölet ve akarsularda yaşayıp oksijen soluyan tatlı su yumuşakçalarını içeren bir cins lim naea n.
gölet ve akarsularda yaşayıp oksijen soluyan tatlı su yumuşakçalarını içeren bir cins pond snail n.
Geology
1 litre suda 0.1-1 ml çözünmüş oksijen içeren çökelme ortamı dysaerobic n.
molibden ve oksijen içeren bir ortorombik-dipiramidal mineral molybdite n.
molibden ve oksijen içeren bir ortorombik-dipiramidal mineral molybdic ocher n.
Military
basınçlı gaz içeren metal kap (göz yaşartıcı gaz, oksijen vs.) canister n.