Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | olması yakın | impendent adj. |
General | olması yakın | impending adj. |
General | olması yakın | imminent adj. |
General | olması yakın | upcoming adj. |
Technical | ||
Technical | olması yakın | imminent adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | erkek arkadaşların birbirlerine çok yakın olması | bromance n. |
General | temsilin orijinaline olabildiğince yakın olması | naturalness n. |
General | olması yakın ve kesin olmak | brew v. |
General | olması yakın ve muhakkak | imminent adj. |
General | olması yakın ve muhakkak | looming adj. |
Colloquial | ||
Colloquial | kız arkadaşların birbirlerine çok yakın olması | sismance n. |
Idioms | ||
Idioms | olması yakın ve muhakkak | on hand adv. |
Idioms | (bir şey) olması yakın | a heartbeat away from being (something) [cliché] expr. |
Law | ||
Law | olması yakın ve muhakkak | imminent n. |
Medical | ||
Medical | üst göz kapağının burna yakın kısımdan katlanmış olması | epicanthal fold n. |
Medical | üst göz kapağının burna yakın kısımdan katlanmış olması | epicanthic fold n. |
Medical | üst göz kapağının burna yakın kısımdan katlanmış olması | epicanthus n. |
Medical | gözlerin birbirine anormal derecede yakın olması | hypotelorism n. |
Pathology | ||
Pathology | ayaklarının birbirine çok yakın olması sebebiyle zor yürüyen | near-legged adj. |