on beş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

on beş



Bedeutungen von dem Begriff "on beş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
on beş fifteen n.

Bedeutungen, die der Begriff "on beş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
on beş günde bir olan hafif gelgit neap n.
on beş sayısı (15, XV) fifteen n.
on beş bin fifteen thousand n.
iki bin beş yüz on bir two thousand five hundred eleven n.
saat başını on beş dakika geçe quarter-hour n.
saat başına on beş dakika kala quarter-hour n.
on beş kişilik grup quindecemvirate n.
isa'nın hayatındaki önemli olaylar üzerine yapılan on beş tefekkür mystery n.
sayılabilir bir dizideki on beş numaralı eleman fifteenth n.
on beş eş parçaya bölünmüş bir birimin her bir parçası fifteenth n.
on beş gün sürmek last a fortnight v.
on beş dakika mola vermek take a fifteen minute break v.
on beş dakika ara vermek take a fifteen minute break v.
on beş gün sürmek last for fifteen days v.
on beş günde bir oluşan (gelgit) neap adj.
on beş yıllık quindecennial adj.
yüz on beş olan one hundred fifteen adj.
yüz on beş cxv adj.
on beş ve on altıncı yüzyıllara özgü avrupa dansına ait veya ilgili preclassical adj.
on beş ve on altıncı yüzyıllara özgü avrupa dansına ait veya ilgili preclassic adj.
beş ila on arasında from five to ten adv.
on beş günde bir hafta sonu every other weekend adv.
on beş günde bir every 15 days adv.
Phrases
on numara beş yıldız 10 points to gryffindor expr.
Colloquial
on numara beş yıldız a 10 n.
on numara beş yıldız a ten n.
on beş saat fifteen hours n.
on beş dakika önce fifteen minutes ago expr.
on numara beş yıldızdı the craic was ninety expr.
on numara beş yıldız chef's kiss exclam.
Speaking
bu ürüne sadece on beş gündür sahibiz we have had this product for only fifteen days expr.
ben on beş yaşındayım I am fifteen years old expr.
ben on beş yaşındayım I am 15 years old expr.
bu ürüne sadece on beş gündür sahibiz we have owned this product for only fifteen days expr.
Trade/Economic
(i. james dönemine ait) on beş şilin değerinde altın sikke spur rial n.
(i. james dönemine ait) on beş şilin değerinde altın sikke spur royal n.
(i. james dönemine ait) on beş şilin değerinde altın sikke spur ryal n.
on beş gün içinde within a fortnight expr.
Technical
on beş kenarlı quindecagon n.
on beş dakika quarter-hour n.
eskiden abd kolonisi new south wales'te kullanılan ve üzerinde on beş peni yazan küçük bir gümüş para dump n.
on beş kulaçlık dövülmüş zincir shot n.
on beş yılda bir olan quindecennial adj.
Marine
geçmişte açık denizde güneşle alakalı gözlem yapmakta kullanılan on beş derecelik yaya sahip eski bir alet almucanter staff n.
geçmişte açık denizde güneşle alakalı gözlem yapmakta kullanılan on beş derecelik yaya sahip eski bir alet almucantar staff n.
Literature
eski fransız şiirinde her biri on bir dizelik beş bent ve bir de kıta içeren şiir ambrosian chant n.
üç bent ve on beş mısradan oluşan nazım biçimi roundel n.
History
(eski roma'da) on beş üyeden oluşan dinsel birlik quindecemvir n.
eski roma'daki on beş üyeden oluşan dinsel birliğin makamı quindecemvirate n.
(on beş ila on yedinci yüzyıllarda kullanılan) büyük bir top serpent n.
Geography
kuzeybatı ingiltere'de cumbrian dağları ve civarındaki on beş kadar gölü kapsayan doğal alan lake district n.
kuzeybatı ingiltere'de cumbrian dağları ve civarındaki on beş kadar gölü kapsayan doğal alan lakeland n.
Military
on beş günlük istihbarat raporları semi-monthly intelligence digests n.
(on beş ila on yedinci yüzyıllarda kullanılan) uzun bir top türü serpentine n.
Sport
bilardoda üçgen şeklinde düzenlenmiş on beş top racked n.
(bilardo) on beş top oyunu fifteen ball n.
amatör sporda on üç ile on beş arası yaş bantam n.
topların numara sırası ile oynandığı on beş toplu bilardo oyunu rotation n.
topların numara sırası ile oynandığı on beş toplu bilardo oyunu rotation pool n.
sporda on üç ile on beş arası yaş grubunda olan bantam adj.
Card
kuralları yirmi bir oyununa benzeyip sayı hedefinin on beş olduğu bir iskambil oyunu quinze n.
Music
diyatonik dizide on beş notadan oluşan aralık double octave n.
on beş diyatonik dereceyi kapsayan ses aralığı fifteenth n.
Theatre
(on dokuzuncu yüzyılda) en az beş şarkısı bulunan üç perdelik savruklama burletta n.
Slang
ciğeri beş/on para etmez bastardly gullion [obsolete] n.
on numara beş yıldız superdooper adj.
on numara beş yıldız superduper adj.
on numara beş yıldız fucking awesome expr.
on numara beş yıldız! some pumpkins! expr.
on numara beş yıldız crucial expr.
Star Wars
siyah on beş black fifteen n.
karbon on beş carbon fifteen n.
hangar on beş-d hangar fifteen-d n.
sektör on beş sector fifteen n.