on one's hands - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

on one's hands

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "on one's hands" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
on one's hands adv. elinde
on one's hands adv. omuzlarında
on one's hands adv. mesuliyeti altında
Colloquial
on one's hands expr. sorumluluğunda

Bedeutungen, die der Begriff "on one's hands" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 90 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
lay one's hands on v. yakalamak (cezalandırmak/dövmek için)
lay one's hands on v. sahip olmak
be on one's hands v. sorumluluğunda olmak
get one's hands on v. sahip olmak
lay one's hands on v. ele geçirmek
get one's hands on v. yakalamak
lay one's hands on v. bulmak
lay one's hands on v. elde etmek
get one's hands on v. eline geçirmek
got one's hands on v. belirli bir işe alışmak
get one's hands on v. belirli bir işe başlamak
got one's hands on v. belirli bir işe başlamak
get one's hands on v. belirli bir işe alışmak
Phrasals
wipe one's hands on something v. ellerini bir şeyin üzerine silmek
Idioms
time on (one's) hands n. boş zaman
time on (one's) hands n. boş vakit
have time on one's hands v. boş vakti olmak
have someone's blood on one's hands v. birinin kanı eline bulaşmış olmak
have time on one's hands v. boş zamanı olmak
have someone's blood on one's hands v. birini öldürmek
sit on one's hands v. hiçbir eylemde bulunmamak
have something on one's hands v. eline yapışmak
get one's hands on v. ele almak
get one's hands on v. el atmak
have time on one's hands v. elinde zaman olmak
have someone's blood on one's hands v. eli kanlı olmak
sit on one's hands v. hiçbir şey yapmamak
have someone's blood on one's hands v. ölümünden sorumlu olmak
sit on one's hands v. kılını kıpırdatmamak
get one's hands on v. kavramak
sit on one's hands v. parmağını kıpırdatmamak
have too much time on one's hands v. yeteri kadar/çok zamanı olmak
have time on one's hands v. yapacak işi olmamak
get one's hands on v. üstüne düşmek
have (one's) hands on (something) v. eliyle (bir şeye) dokunuyor olmak
have (one's) hands on (something) v. eli (bir şeyin) üzerinde olmak
have (one's) hands on (something) v. eliyle (bir şeyi) tutuyor olmak
have (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) elde etmek
have (one's) hands on (something) v. (bir şeye) sahip olmak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birine/bir şeye) elini koymak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birine/bir şeye) eliyle dokunmak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne elini koymak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) eliyle taciz etmek
put (one's) hands on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) dokunarak taciz etmek
put (one's) hands on (something) v. (bir şeye) el koymak
put (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) elde etmek
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) elini koymak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birinin/bir şeyin/bir hayvanın) üstüne elini koymak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) bulmak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) ele geçirmek
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) tutmak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) eline geçirmek
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yerini tespit etmek
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) elini koymak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birinin/bir şeyin/bir hayvanın) üstüne elini koymak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) bulmak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) ele geçirmek
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) tutmak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) eline geçirmek
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yerini tespit etmek
put one's hands on (someone, something) v. (birinin/bir şeyin) yakasına yapışmak
stand on (one's) hands v. ellerinin üstünde durmak
stand on (one's) hands v. amuda kalkmak
stand on (one's) hands v. ellerin üstünde amuda kalkmak
stand on (one's) hands v. ellerinin üstünde baş aşağı dengede durmak
get (one's) hands on (someone) v. (birini) yakalamak
get (one's) hands on (someone) v. (birini) eline geçirmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) ele geçirmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) elde etmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) edinmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) almak
get (one's) hands on (something) v. (bir şeye) ulaşmak
have someone or something on one's hands v. biri/bir şey elinde kalmak
have someone or something on one's hands v. biri/bir şey üstüne kalmak
on (one's) hands and knees expr. elleri ve dizleri üzerinde/üzerine
on (one's) hands and knees expr. dört bacak üstünde/üstüne
on (one's) hands and knees expr. diz çökmüş
on (one's) hands and knees expr. yerlere eğilmiş/kapanmış
on (one's) hands and knees expr. yalvarır pozisyonda
on (one's) hands and knees expr. teslim olmuş halde
on (one's) hands and knees expr. boynu bükük halde
(someone's) blood is on (one's) hands expr. (birinin) kanı (birinin) ellerinde
(someone's) blood is on (one's) hands expr. (birinin) kanı (birinin) ellerine bulaştı
(someone's) blood is on (one's) hands expr. (birinin) ölümüne (biri) neden oldu
(someone's) blood is on (one's) hands expr. (biri birinin) yüzünden öldü
(someone's) blood is on (one's) hands expr. (birinin) vebali (birinin) boynuna