on with someone - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

on with someone



Bedeutungen von dem Begriff "on with someone" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Colloquial
on with someone expr. birine uygun (tarih, randevu)

Bedeutungen, die der Begriff "on with someone" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 138 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
go in with someone on v. bir şeyde biriyle ortak olmak
be on bad terms (with someone) v. araları bozulmak
have a discussion on/about something with someone a lot v. çok tartışmak
talk on the telephone (with someone) v. telefonlaşmak
be on bad terms with someone v. birisiyle ilişkileri kötü olmak
be on good terms with someone v. birisiyle iyi ilişkiler içinde olmak
be on a par with someone v. aynı kulvarda olmak
keep on talking with someone v. görüşmeye devam etmek
on an equality with (someone) adv. anlaşmış vaziyette (birisiyle)
Phrasals
confer on someone or something (with someone) v. müzakere etmek
confer on someone or something (with someone) v. fikir alışverişinde bulunmak
confer on someone or something (with someone) v. durumu görüşmek/tartışmak
confer (on someone or something) with someone v. müzakere etmek
confer (on someone or something) with someone v. fikir alışverişinde bulunmak
confer (on someone or something) with someone v. durumu görüşmek/tartışmak
differ (with someone) on something v. (biriyle bir konuda hakkında) hemfikir olmamak
differ (with someone) on something v. (biriyle bir konuda hakkında) ters düşmek
differ (with someone) on something v. (biriyle bir konuda hakkında) anlaşamamak
differ (with someone) on something v. (biriyle bir konuda hakkında) aynı fikirde olmamak
differ (with someone) on something v. (biriyle bir konu hakkında) tartışmak
differ (with someone) on something v. (biriyle bir konuda hakkında) çekişmek
differ (with someone) on something v. (biriyle bir konuda hakkında) münakaşa etmek
look on with someone v. (kağıda/deftere vb) birisiyle bakmak
sign on (with someone or something) (as something) v. ...olarak ekibe dahil etmek
try something on with someone v. yeni bir şey ile ilgili birinin görüşlerine başvurmak
catch on with someone v. (ürün) tutmak
catch on with someone v. (ürün vb) popüler olmak
carry on with (someone) v. (biriyle) kudurmak
carry on with (someone) v. (biriyle) gürültü patırtı etmek
carry on with (someone) v. (biriyle) taşkınlık yapmak
carry on with (someone) v. (biriyle) ilişkisi olmak
carry on with (someone) v. (biriyle) kırıştırmak
carry on with (someone) v. (biriyle) flört etmek
carry on with (someone) v. (birine) kur yapmak
compromise on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde/konusunda uzlaşmak
compromise on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey konusunda anlaşmaya varmak
compromise on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak
compromise (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde/konusunda uzlaşmak
compromise (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey konusunda anlaşmaya varmak
compromise (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak
compromise (on something) with (someone) v. (biriyle bir şey) üzerinde/konusunda uzlaşmak
compromise (on something) with (someone) v. (biriyle bir şey) konusunda anlaşmaya varmak
compromise (on something) with (someone) v. (biriyle bir şey) üzerinde anlaşmak
concur on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak
concur on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey hakkında uyuşmak
concur on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak
concur on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey hakkında hemfikir olmak
concur on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey hakkında/üzerinde uzlaşmaya varmak
concur on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey hakkında mutabık olmak
concur (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak
concur (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey hakkında uyuşmak
concur (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak
concur (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey hakkında hemfikir olmak
concur (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey hakkında/üzerinde uzlaşmaya varmak
concur (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey hakkında mutabık olmak
cooperate with someone (on something) v. biriyle (bir şey üstünde) beraber çalışmak
cooperate with someone (on something) v. biriyle (bir konuda) işbirliği yapmak
cooperate with someone (on something) v. biriyle (bir konuda) elbirliği etmek
cooperate with someone (on something) v. biriyle (bir konuda/işte) el ele vermek
cooperate (with someone) on something v. biriyle (bir şey üstünde) beraber çalışmak
cooperate (with someone) on something v. biriyle (bir konuda) işbirliği yapmak
cooperate (with someone) on something v. biriyle (bir konuda) elbirliği etmek
cooperate (with someone) on something v. biriyle (bir konuda/işte) el ele vermek
cooperate on (something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde beraber çalışmak
cooperate on (something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde ortak çalışmak
cooperate on (something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle bir konuda) işbirliği yapmak
cooperate on (something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle bir konuda) elbirliği etmek
cooperate on (something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle bir konuda/işte) el ele vermek
cooperate with (someone or something) on (something) v. (biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde beraber çalışmak
cooperate with (someone or something) on (something) v. (biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde ortak çalışmak
cooperate with (someone or something) on (something) v. (biriyle/bir şeyle bir konuda) işbirliği yapmak
cooperate with (someone or something) on (something) v. (biriyle/bir şeyle bir konuda) elbirliği etmek
cooperate with (someone or something) on (something) v. (biriyle/bir şeyle bir konuda/işte) el ele vermek
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biri/bir şey hakkında birine) katılmamak
get on (with someone) v. (biriyle) geçinmek
get on (with someone) v. (biriyle) iyi arkadaş olmak
get on (with someone) v. (biriyle) iyi geçinmek
get on (with someone) v. (biriyle) arası iyi olmak
get on with (someone) v. (biriyle) iyi geçinmek
get on with (someone) v. (biriyle) anlaşmak
get on with (someone) v. (biriyle) uyuşmak
get on with (someone) v. (biriyle) geçinmek
get on with (someone) v. (biriyle) arkadaş olmak
go in with someone (on something) v. (biriyle bir şeyde) ortak olmak
go in with someone (on something) v. (biriyle bir şeyi) ortaklaşa almak/yapmak
go in with someone (on something) v. (biriyle bir şeye) ortaklaşa girişmek/girmek
Phrases
on a first-name basis (with someone) expr. (biriyle) senli benli
on a first-name basis (with someone) expr. (biriyle) iyi arkadaş
on a first-name basis (with someone) expr. (biriyle) yakın arkadaş
on par (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) eşit
on par (with someone or something) expr. (birine/bir şeye) denk
on par (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı değerde
on par (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde
on par (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı kulvarda
on par (with someone or something) expr. (birine/bir şeye) eşdeğer
Idioms
be on the outs with someone v. biriyle küs olmak
get on a first-name basis with someone v. birisiyle iyi arkadaş olmak
get on a first-name basis with someone v. biriyle senli benli olmak
be on good terms with someone v. biriyle arası iyi olmak
be on a first-name basis with someone v. birini çok iyi tanımak
be on first name terms with someone v. biriyle sıkı fıkı olmak
be on a first-name basis with someone v. birisiyle iyi arkadaş olmak
be not on speaking terms (with someone) v. birine dargın/küskün olmak
be on first name terms with someone v. biriyle senli benli olmak
be on first name terms with someone v. biriyle samimi olmak
get on a first-name basis with someone v. birini çok iyi tanımak
be on the outs with someone v. biriyle dargın olmak
get on a first-name basis with someone v. iyi arkadaşı olmak
be on a first-name basis with someone v. iyi arkadaşı olmak
carry on with someone v. mercimeği fırına vermek
get on a first-name basis with someone v. senli benli olmak
go one-on-one with (someone) v. (biriyle) teke tek karşılaşmak
go one-on-one with (someone) v. (biriyle) bire bir karşılaşmak
be on nodding terms (with someone) v. (biriyle) merhaba merhaba olmak
be on nodding terms (with someone) v. (biriyle) selamlaşma düzeyinde tanışmak
be on nodding terms (with someone) v. (biriyle) sadece aşina olmak
be on nodding terms (with someone) v. (biriyle) aşinalık düzeyinde tanışmak
be on friendly terms with (someone) v. (biriyle) samimi olmak
be on friendly terms with (someone) v. (biriyle) arkadaşça/dostça bir ilişkisi olmak
be on friendly terms with (someone) v. (biriyle) arası iyi olmak
on a par with (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) eşit
on a par with (someone or something) expr. (birine/bir şeye) denk
on a par with (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı değerde
on a par with (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde
on a par with (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı kulvarda
on good terms (with someone) expr. (biriyle) arası iyi
on good terms (with someone) expr. (birisiyle) iyi ilişkiler içinde
on the outs (with someone) expr. (biriyle) araları/arası şekerrenk
on the outs (with someone) expr. (biriyle) araları/arası limoni
on the outs (with someone) expr. (biriyle) araları/arası açık
on the outs (with someone) expr. (biriyle) küs
on the outs (with someone) expr. (biriyle) dargın
Slang
get on real well with someone v. aynı frekansta olmak
get on real well with someone v. birinin arkadaşlığından çok hoşnut olmak
get on real well with someone v. çok iyi anlaşmak