on-air - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

on-air

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "on-air" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 40 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
on-air adj. radyo yayınında bulunan
on-air adj. radyo yayınında kullanılan
on-air adj. radyo yayınında yapılan
on-air adj. televizyon yayınında görünen
on-air adj. televizyon yayınında kullanılan
on-air adj. televizyon yayınında yapılan
on-air adj. elleri ve dizleri üzerinde olan
on-air adj. yapı veya etki açısından başka bir şeyle benzer olan
on-air adj. tutarlı
on-air adj. bıktırıcı uzunlukta
on-air adj. ulaşım aracında
on-air adj. katılan
on-air adj. iştirak eden
on-air adj. sinema filmi veya televizyon kamerası alanında
on-air adj. usule uygun şekilde gönderilip kabul edilmiş
on-air adj. coşkuyla dolu
on-air adj. heyecanla dolmuş
on-air adj. yanıp kül olmuş
on-air adj. alevler içinde kalmış
on-air adj. yayın sırasında söylenen
on-air adj. yayında gerçekleşen
on-air adj. yayında kullanılan
on-air adv. (radyo veya televizyon istasyonunda) canlı yayında
on-air adv. kolayca
on-air adv. incelikle
on-air adv. sevinçle
Trade/Economic
on-air adj. müşteri adayının alıp almama kararına tabi olan
Politics
on-air adj. kurumun resmi çizgisine bağlı olan
on-air adj. kurumun resmi çizgisini yansıtan
Media
on-air adj. canlı (yayın)
on-air adj. yayın sırasında söylenen
Television
on-air adj. kamera önünde çalışan
Marine
on-air adj. başta ve kıçta çektiği su yaklaşık aynı olan (gemi)
on-air adj. yüklü su kesimi suyun yüzeyine paralel olan (gemi)
on-air adj. yan yatmadan
on-air adj. yan yatmayan
Sport
on-air adj. top kontrolünü sağlamış
Music
on-air adj. tonalitesi doğru olan
on-air adj. akortlu
Slang
on-air adj. bilgili ve kabiliyetli

Bedeutungen, die der Begriff "on-air" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
on-air guest n. canlı yayın konuğu
walking on air n. büyük mutluluk
walking on air n. mutluluk
cursing on air n. canlı yayında küfür etme
on-air interview n. canlı yayın röportajı
be riding on air v. sevinçten havalara uçmak
walk on air v. sevinçten havalara uçmak
walk on air v. etekleri zil çalmak
walk on air v. sevincinden uçmak
walk on air v. sevinçten ayakları yere değmemek
walk on air v. sevinçten ayakları yerden kesilmek
appear as an on-air guest v. canlı yayın konuğu olarak katılmak
appear as an on-air guest v. canlı yayın konuğu olmak
on air adv. sevinçten uçarak
on air adv. güle oynaya
on air adv. kolayca
on air adv. sorunsuzca
on air adv. incelikle
Colloquial
tread on air v. ayakları yerden kesilmek
tread on air v. sevinçten havalara uçmak
Idioms
dance on air v. çok mutlu olmak
be floating on air v. çok sevinmek
dance on air v. çok sevinmek
be floating on air v. çok mutlu olmak
be walking on air v. çok sevinmek
be walking on air v. çok mutlu olmak
be walking on air v. sevinçten uçmak
walk on air v. sevinçten havalara uçmak
be floating on air v. sevinçten havaya uçmak
be walking on air v. sevinçten havaya uçmak
float on air v. sevinçten havalara uçmak
be floating on air v. sevinçten bulutların üzerinde gezmek
be walking on air v. sevinçten bulutların üzerinde gezmek
dance on air v. sevinçten havalara uçmak
be floating on air v. sevinçten uçmak
walk on air v. (mutluluktan) ayakları yerden kesilmek
float/walk on air v. sevinçten havalara uçmak
float/walk on air v. etekleri zil çalmak
float/walk on air v. sevincinden uçmak
float/walk on air v. sevinçten ayakları yere değmemek
float/walk on air v. sevinçten ayakları yerden kesilmek
Speaking
we're both walking on air expr. ikimiz de sevinçten havalara uçuyoruz
Media
on air adj. canlı (yayın vb)
Technical
lay-on-air drier n. hava yastıklı kurutucu
lay on air drier n. hava yastıklı kurutucu
Telecom
new zealand on air n. yeni zelanda yayında
new zealand on air n. yeni zelanda yayın komisyonu'nun işletme adı
Food Engineering
resting on air n. dinlendirme (bir gıdayı)