Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | once in a lifetime expr. | hayatta bir kez |
Colloquial | once in a lifetime expr. | hayatta bir kere |
Colloquial | once in a lifetime expr. | hayatta bir defa |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | once-in-a-lifetime adj. | hayatta bir kez karşılaşılacak olan |
Idioms | ||
Idioms | once-in-a-lifetime opportunity n. | hayatının fırsatı |
Idioms | once-in-a-lifetime chance n. | hayatının fırsatı |
Idioms | once-in-a-lifetime chance n. | hayatının şansı |
Idioms | once-in-a-lifetime opportunity n. | hayatının şansı |
Idioms | once-in-a-lifetime experience expr. | hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim |
Idioms | once-in-a-lifetime experience expr. | hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim |
Idioms | once-in-a-lifetime experience expr. | hayatının deneyimi |
Idioms | once-in-a-lifetime experience expr. | tekrarlanması mümkün olmayacak bir deneyim |
Idioms | once-in-a-lifetime situation expr. | hayatta bir kez olacak bir durum |
Idioms | once-in-a-lifetime situation expr. | hayatta bir kez yaşanacak bir durum |
Idioms | once-in-a-lifetime situation expr. | hayatta bir kez başına gelecek bir şey |
Idioms | once-in-a-lifetime situation expr. | bir kerelik bir şey/durum |